Ülkemizde, özellikle turizm faaliyetlerinin yoğun olarak yapıldığı bölgelerde ve yaz aylarında inşaat yasağı uygulanıyor. Bu yasak, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlükleri tarafından yaz aylarında turistik bölgelerde getiriliyor.
İnşaatı tamamen durdurmak amaçlı olmayan inşaat yasağı yakın çevresinde konaklama yapılan inşaatlarda ve uygun görülen mahallelerde gürültü, çirkin görünüm, çevreyi kirletme gibi kötü etkisi olan türdeki ağır nakliyat, hafriyat ve harçlı inşaat faaliyetlerini geçici süreliğine durduruyor. Bu kapsamda Ülkemiz turizminin sürdürülebilir niteliğe kavuşturulması ve marka haline getirilip kalıcı niteliğe sahip olmasının sağlanması amacıyla ülkemiz genelinde alınan tedbirlerin yansıması sonucunda turizm sezonu olarak nitelendirilen 15 Mayıs - 15 Ekim ayları arasında inşaat faaliyetlerine kısıtlama getirilmiş ve bu uygulama turizm faaliyetlerinin olumsuz etkilenmesi durumunu ortadan kaldırmıştır. İklim şartlarındaki değişiklikler ve ülkemiz turizm potansiyeli ile tesis-hizmet-ürün kalitesini bir araya gelmesiyle birlikte ülkemizin bazı bölgelerinde 12 ay turizm faaliyeti gerçekleştirilmeye başlanılmış; başka bir anlatımla turizm faaliyetlerini olumsuz etkileyecek faktörlere ilişkin alınacak olan kararların yıl genelini kapsama zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Bakanlık tarafından yayımlanan genelde; “…Deniz-kum-güneş olarak tarif edilen ve kıyı turizmi potansiyeline sahip olan ülkemizde, turizm sezonu olarak tanımlanan Mayıs - Ekim aylarında aktif olarak uygulanmak üzere yıl genelinde; turistik yörelerde yürütülen inşaatlarda gürültü, çirkin görünüm, çevreyi kirletme gibi olumsuz etkisi olan türdeki ağır nakliyat, hafriyat ve harçlı inşaat faaliyetleri için valiliğin yetkileri dahilinde “inşaat yasağı” uygulamasına devam edilir, İnşaat yasağı kapsamında, zorunlu durumlarda (mücbir sebepler, yangın, deprem, sel vb. doğal afetler) bakanlığın bilgilendirilmesi kaydıyla, ortaya çıkan sorunların çözülebilmesi için yapılacak iş ve işlemlerin Valilikler tarafından gerçekleştirilmesi sağlanır, Sadece yaz döneminde inşaat faaliyetlerinin gerçekleştirilme imkânı bulunan kış turizm merkezlerinde ise ayrıca düzenlemeler yapılıp özel güzergahlar belirlenip, hassasiyetler göz önünde bulundurulmak suretiyle turizmi olumsuz etkileyecek olan gürültü, çirkin görünüm, çevreyi kirletme gibi olumsuz etkisi olan türdeki ağır nakliyat, hafriyat ve harçlı inşaat faaliyetleri ile ilgili tüm tedbirleri almak ve bakanlığa gerekli bilgilendirme yapılmak kaydıyla gerekli iş ve işlemlerin valilikler tarafından yürütülür” denilmektedir. Yukarıda yer alan genelge esaslarına göre inşaat yasağı 15 Ekim 2015 tarihine kadar devam edecek. İnşaat Yasağı uygulamalarına aykırı faaliyetler görüldüğünde, Bakanlığa ya da bağlı olunan İl Müdürlüklerine dilekçe veya e-mail ile başvuru yapılabiliyor. İnşaat yasağı cezası! İnşaat yasağı dönemleri içerisinde bu yasağa aykırı işler yapan inşaat sahipleri hakkında ne gibi ceza uygulamaları bulunuyor? İnşaat yasağı cezası nedir? İşte bu soruların cevapları ise şöyle: İnşaat yasağı uygulanan tarihler arasında aksi tespit edilen durumlarda inşaat sahipleri hakkında 5442 sayılı İl İdare Kanunu'nun 66.maddesi, Türk Ceza Kanunu'nun 184'ncü maddesi ve 3194 sayılı imar kanunu ile 2872 sayılı çevre kanunu ve 5491 sayılı çevre kanununda değişiklik yapılmasına dair kanun hükümlerine göre yasal işlem yapılır. Ayrıca bu konuda görevini ihlal eden belediye yetkilileri ve köy muhtarları ile kamu görevlileri hakkında her türlü yasal işlem yapılır. Türk Ceza Kanunu: (İmar kirliliğine neden olma) MADDE 184. - (1) Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (2) Yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır. (3) Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (4) Üçüncü fıkra hariç, bu madde hükümleri ancak belediye sınırları içinde veya özel imar rejimine tâbi yerlerde uygulanır. (5) Kişinin, ruhsatsız ya da ruhsata aykırı olarak yaptığı veya yaptırdığı binayı imar plânına ve ruhsatına uygun hale getirmesi halinde, bir ve ikinci fıkra hükümleri gereğince kamu davası açılmaz, açılmış olan kamu davası düşer, mahkum olunan ceza bütün sonuçlarıyla ortadan kalkar.
Yorum Yazın