Milas Ziraat Odası 27. Olağan Genel Kurulu’nda çiftçilerin takdiriyle yeniden başkan seçilen Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, basın mensuplarıyla bir araya geldi. Genel kurulu değerlendiren Başkan Atıcı, yeni döneme dair çalışma planı ve hedefleri konusunda açıklama yaptı.
Geçtiğimiz cuma günü yoğun bir katılımla gerçekleştirilen Milas Ziraat Odası 27. Olağan Genel Kurulu’nda yeniden başkan seçilen Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, MİZO Yönetim Kurulu Üyesi Fikret Turgut ile beraber, ilçede görev yapan basın mensuplarıyla bir araya geldi. MİTSO Lokali’nde düzenlenen kahvaltı toplantıda açıklamalarda bulunan Milas Ziraat Odası Başkanı İsmail Atıcı, toplantıya katılan ve Milas Ziraat Odası’nın faaliyetlerini kamuoyuna duyuran tüm basın mensuplarına teşekkür etti. Basının önemine dikkat çekerek konuşmasına başlayan Başkan Atıcı, “1 Şubat’ta üyelerimiz yeniden yeşil ışık yaktı, karnemize iyi yazdı ve bize ‘devam et’ dedi. Genel kurulda geride bıraktığımız dönemi ve geleceğe ilişkin neler hedeflediğimizi sizlerle bir kez daha bir araya gelerek, bu hedefleri yeniden sizler aracılığıyla kamuoyu ile paylaşmak istedik. Basının gözünde biz neyiz, kimiz? Buna bir bakalım istedik. Sizlerin birçoğu benimle birlikte bu sahada, halkı bilgilendirmek adına hep var oldunuz. Doğru ve hızlı bir şekilde, abartmadan veya kendi yorumunuzu habere eklemeden işinizi en iyi şekilde yapmaya çalıştınız. Çalışmalarımızın bölgemize ve tüm Türkiye’ye yayılmasını sağladınız. Bu anlamda Milas basınının ben son derece ehil ve işini doğru bir şekilde, kaliteli gazetecilik yapan insanlardan oluştuğunu görüyor ve sizlere bu anlamda teşekkür ediyorum. Eğer zaten böyle olmasaydı, sadece bir odanın, sektörün, kurumun kaliteli olması, işini en iyi şekilde yapması hem görülmez, hem de çok fazla anlamı olmazdı. Rahatlıkla söylemek gerekir ki ilçemizde topyekün bir birliktelik var.” dedi.Milas Ziraat Odası’nın geçmiş yıllardaki durumuyla ilgili çarpıcı bilgiler paylaşan Başkan İsmail Atıcı, ilçe gündemine oturan genel kurulla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “2000’li yıllarda Ziraat Odası’nın yerini bile bulmak mümkün değildi. Kent merkezinde sıkışmış, üyesine yeterli hizmet veremeyen fiziki koşullara sahip bir durumdaydı. Ben bile ilk oda başkanlığına aday olduğumda, Milas Ziraat Odası’nın binasını bayağı bir aradım. Oda başkanı olduktan sonra ilk hizmet binamızı, daha sonra da ikinci hizmet binamızı yaptık. Geride bıraktığımız 21 yıllık sürede, Ziraat Odası’na yeterli bir ilgi ve talep yoktu. Hiçbir seçim döneminde karşımda rakip olmadı. 2018 yılından ibaren sadece Milas’ta değil, tüm ülke genelinde ziraat odalarına karşı bir ilgi-alaka oluştu. Özellikle Büyükşehir Yasası’ndan sonra bu ilgi arttı. Çünkü kırsal kesime ulaşmanın, çiftçiye ulaşmanın en kısa yolu Ziraat Odalarından geçiyor. Siyasi kurumlar oda yönetimleriyle daha sıkı ilişkiler kurmaya, bizlerin dolayısıyla çiftçinin sorunlarıyla daha yakından ilgilenmeye başladılar. Böyle bir strateji izliyorlar. Dediğim gibi bu sadece Milas’a özel bir şey değil. Beni hepiniz yakından tanıyorsunuz. Bugüne kadar hiçbir siyasi partinin arkasına takılmadım. Odamızı hiçbir partinin arka bahçesine dönüştürmedim. Her siyasi partiye aynı mesafede durdum. Yönetimdeki arkadaşlarım da öyle… Kaldı ki yönetimde her siyasi düşünceden arkadaşım var. Kimi zaman ben veya arkadaşlarımı siyasetin içine çekmeye çalışlar ancak başaramadılar. İşte böyle bir dönemde bazı arkadaşlarımız aday olmak için yola çıktılar, üyelerimize delegelerimize ulaşarak projelerini anlalar. Demokrasi adına gerçekten güzel bir şey ve ben şahsen aday olan arkadaşlarıma teşekkür ediyorum ancak üzüldüğüm, bu süreçte yalan-yanlış, bazen de iftira boyutunda bazı söylemlerde bulunuldu. Bunların olmaması gerekir. Bakın önümüzde bir yerel seçim var. Seçimi kazanma adına rakipler birbirlerine iftira atmamalı, seviyeyi düşürmemeli… Saygı-sevgi çerçevesinde bu süreçleri yaşamalıyız. Sonuçta hepimiz bu ilçede yaşıyoruz ve birbirimizin yüzüne bakıyoruz. Muhalefetsiz iktidar olmaz… Dolayısıyla biz ne kadar şunu yaptık, bunu yaptık desek de, çiftçimizin gözünde bunların ne kadar karşılığı olduğunu görmek için, genel kurullarda birden fazla aday olmalı diye düşünüyorum. Nitekim kasım ayında delege seçimleriyle başlayan süreçte her iki grup da çalışmalarını yaptı ve sonuç, oy kullanan 124 delegenin tercihi ile neticelendi. Bundan sonraki süreçte de farklı adaylar, farklı gruplar ortaya çıkacak ve çekişmeli genel kurullar olacaktır. Bu da Odamız adına, çiftçilerimiz adına sevindiricidir. Bir kez daha genel kurula gelerek oy veren üyelerimiz başta olmak üzere tüm kalımcılara teşekkür ediyorum. Herkes genel kurulun, seviyeli ve demokratik bir ortamda geçmesi için azami bir gayret gösterdi” Milas Ziraat Odası Başkanlığı makamının çok hassas ve özveri isteyen bir görev olduğuna dikkat çeken Başkan Atıcı, MİZO’nun çok geniş bir coğrafyaya hitap ettiğini ifade ederek, “Neden 4 yıl daha taşın alna elimi koydum sorusu ile başlamak istiyorum. Milaslı çiftçilerimizin sorunları bitmiş değil ve tarımın durumu iyiye gitmiyor. Geçmiş yıllara göre kayıtlı üye sayısındaki düşüş bize bunu çarpıcı bir şekilde gösteriyor. İyi günde iyiyken, bu zor günlerde Milaslı çiftçilerimizi yalnız bırakmak bana yakışmazdı ve başkan adaylığımın doğru olacağı yönünde çiftçilerimizden yoğun bir talep gördüm. Bu sebeple de yeniden başkanlığa aday olmaya karar verdim. Görev ve sorumluluğumuzda yaklaşık 200 km’lik bir alan var. Tarımın her alanında, hayvancılıkta her geçen gün gelişme gösteren, modern yöntemlerle üretmekten yana olan üyeye sahibiz. 132 mahallemiz var ve tümüne hizmet götürmek durumundasınız. Girdi maliyetlerinin yüksek olmasına, ürecimizin hak ettiği geliri elde edememesine rağmen çiftçilerimiz bir şeyler yapmaya çalışıyorsa, oda olarak bizler de onlara en iyi hizmeti sunmak zorundayız. Onların tüm sorunlarını bilen, bu sorunları bizzat yaşayan biri olmak durumundasınız. Bugün aktif 14 bin 451 üyesi bulunan bir sivil toplum kuruluşu olarak, birlik ve kooperatiflerle, ilçemizdeki diğer sivil toplum kuruluşlarıyla, yerel yönetim ve siyasi partilerle birlik ve beraberlik içerisinde hareket ederek, hem üreciye, hem de tüketiciye sağlıklı ve piyasa şartlarında uygun fiyatlarla ürünleri sunmaya çalışmalıyız.” dedi.Milas Ziraat Odası’nın yeni dönemde gerçekleştirmek istediği hedefler ve çalışma planları hakkında açıklama yapan Atıcı, Çiftçi Kayıt Sistemi (ÇKS) ile ilgili, iki ilde pilot bölge olarak başlanılan uygulamanın Muğla’da da yürürlüğe girmesini talep ettiklerini belirterek şunları kaydetti: “Eğer biz bir meslek odası isek, nasıl ki ticaretle uğraşan insanlar Milas Ticaret ve Sanayi Odası’nda veya Esnaf Odası’nda her türlü iş ve işlemlerini yapabiliyor, bunun için de başka bir kuruma gitmiyorsa, benim odama kayıtlı üye de, tüm işlemlerini kendi binasında yapabilmeli. Oysa çiftçimiz, çiftçi belgesi almak için bize geliyor, belgeyi alıyor sonra da İlçe Tarım Müdürlüğü’ne giderek, ÇKS Belgesi alıyor. Bu, çiftçi için zaman kaybı ve eziyettir. 6964 Sayılı Yasa, ‘Çiftçinin meslek odası, ziraat odasıdır’ diyor. Eğer çiftçilik meslek ve biz de meslek odası ise o zaman bu işleri bizim yapmamız gerekiyor. Bu konuyu Genel Başkanımız Sayın Şemsi Bayraktar ve tüm ziraat odası başkanları olarak bu konuda altyapı olarak hazır olduğumuzu bakanlığa ilettik. Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı nezdinde de bu konu konuşuldu. Son olarak Aydın’da yapılan toplanda Sayın Tarım Bakanımıza konu bir kez daha iletildi. Sayın Bakan da ‘Devletin mühendisi, teknikeri akşama kadar bilgisayar başında oturup, bu tür işlerle uğraşmamalı. Bizim görevimiz sahaya çıkıp, seraya-tarlaya-ağıla gitmek ve çiftçinin yanında olmaktır. Varsa sorun, yerinde görmeli ve çözüm üretmelidir’ diyor. Bu konuda ilk adım olarak Aydın ve Bursa pilot bölge olarak seçildi. Biz de Muğla’daki ziraat odaları olarak bu yetkinin bize de verilmesini istiyoruz.” “Tarımsal sulama sorununu tam anlamıyla çözemedik” diyerek geçtiğimiz yıl yaklaşık 6 milyon m3 suyun, tarımsal sulama için çiftçiye sunulduğunu ancak bu miktarın oldukça yetersiz olduğunu söyleyen Atıcı, “Bu rakamla ancak yüzde 25’lik bir tarım alanı sulanabildi. İki barajdan temin edilen ve Sarıçay üzerinden tarlaya ulaştırılan bu su yetersizdir. Özellikle Yaşyer Savran ve çevresindeki arazilerin bulunduğu bölge tuz oranının yüksek olduğu yerlerdir. Oysa bu bölgeler her türlü tarımsal ürem için son derece verimli toprakların olduğu yerlerdir, ancak bölgedeki su kaynaklarının tuzlu olması nedeniyle tarımsal sulamada kullanılamaması, sorunun tam olarak çözülmemesine neden olmaktadır. Dolayısıyla, mutlaka bölgemizde yapımı planlanan diğer barajların da bir an önce yapılması ve çiftçinin hizmetine sunulması gerekiyor. Biz bugüne kadar taşıma su ile değirmeni döndürmeye çalıştık. Eşence Barajı’nın yapılması için çalışmalar hızlandı, bu da sevindirici bir gelişmedir. Ancak Eşence Barajı ile Yeniköy Barajı’nın birleştirilmesi fikrine de şahsen karşıyım. Her iki baraj ayrı ayrı yapılmalı ve bölgedeki çiftçinin hizmetine sunulmalıdır.” dedi. Muğla’da ilk kez tarımsal danışmanlık hizmetini Milas Ziraat Odası’nın başlattığını hatırlatan ve bu hizmetin önemine dikkat çeken Atıcı, kısa bir süre önce ikinci danışmanı göreve başlattıklarını söyledi. “Bu arkadaşlarımız ayrı bölgelerde görev yapacaklar ve sahada bizzat çiftçimizin ayağına giderek, onlara her türlü tarımsal desteği verecekler. Bölgemizde 60 çiftçimiz ile sözleşme imzalandı, çünkü bu sayı bakanlığın zorunlu tuttuğu bir sayıdır. En az 60 çiftçi ile sözleşme yapılması gerekiyor. Dolayısıyla bir arkadaşımız bu 60 çiftçiye hizmet verirken, diğer arkadaşımız da farklı bölgedeki çiftçimizin yanında olacak.” diye konuşan Atıcı, MİZOTAR’da piyasaya göre uygun fiyatta satışa sunulmaya çalışılan tarımsal alet ve makine çeşidini arttırmak için çalışma başlattıklarını, çiftçiye verilen desteklemelerden kesilen stopajın kaldırılması için de girişimde bulunmaya devam edeceklerini söyledi. Milas tarımına dair önemli paylaşımların yapıldığı toplantı, basın mensuplarının sorularının Başkan Atıcı tarafından yanıtlanmasıyla ve hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi.
Yorum Yazın