BELEDİYE BAŞKAN ADAY ADAYI EVRAN’IN ÖREN BULUŞMASI; BİR YEREL YÖNETİM FORUMUNA DÖNÜŞTÜ!

Güllük ve Boğaziçi buluşmalarından sonra Ören buluşması da geniş katılımlıydı. Toplantı, belde/mahalle sorunlarının konuşulduğu, çözüm istendiği bir forum şeklinde gerçekleşti. Ören’deki buluşmaya, CHP Ören Mahalle temsilcisi ve muhtar adayı Ulaş Eylem Aktaş, Ören Muhtarı Bekir Keser, Belediye Meclis üyeleri Harun Reşit Çavuşoğlu, Ali Rıza Öner, Cenk Şimşek, Mehmet Tiryaki ile Belediye Meclisi üyeliğine aday adayı olanlar katıldı. Örenli partililer de tanışma ve buluşma toplantısına büyük ilgi gösterdi.

Mahalle Temsilcisi Aktaş’ın konuşması

Buluşma toplantısının açış konuşması CHP Ören Mahalle temsilcisi Ulaş Eylem Aktaş tarafından yapıldı. Aktaş şunları söyledi: “Değerli arkadaşlar, hoşgeldiniz. Malum, önümüzde 31 Mart 2024 yerel seçimleri var. Yerel seçimlerde öncelikle, uzun yıllardır CHP yönetiminde olan Milasımız’ın, gene CHP’li belediye tarafından yönetilmesi, başka partilere kaptırmamak anlamında çalışmalarımız başladı. Güzide Milasımız’da birbirinden değerli, 8 belediye başkan aday adayımız var. Bu akşam bizleri ziyaret eden Servet Evran başkan aday adayımız, sizlere neden belediye başkan aday adayı olduğunu, neden bu yola girdiğini ve projelerini anlatmak bağlamında üyelerle tanışmak istediğini,Örenimiz’in güzel insanları ve güzel üyeleriyle buluşmak istediğini bizlere iletti.  Bu akşam burada, kendilerine,  çıktıkları bu yolda medeni cesaretlerinden dolayı ve başkan aday adaylıkları konusunda başarılar diliyorum. Parti içi bu demokratik yarışta kazanan partimiz CHP olsun. Sözü başkan aday adayı Servet Evran’a bırakıyorum. Hoşgeldiniz. Size bu yolda başarılar diliyorum. Buyrun.”

CHP Milas Belediye başkan aday adayı Servet Evran konuşmasının girişinde şöyle konuştu: “Sizlerin bu ilgisi karşısında heyecanlandım. Heyecanımı mazur görün. Heyecan her zaman bana enerji veriyor. Katılım gösterdiğiniz için hepinize teşekkür ediyorum. Ben şöyle bir giriş yapmak istiyorum. Atatürk’ün çizdiği yoldan hiçbir zaman ayrılmayan, Cumhuriyet ışığı ile aydınlanan o yolda, Kuvayı Milliye ruhundan asla vazgeçmeyen, Özgürlükçü demokrat Örenli hemşehrilerim, partililerim, yol arkadaşlarım; hepiniz hoşgeldiniz.”

Evran kendisi ve mesleki yaşamı hakkında bilgiler verdikten sonra konuşmasını şu şekilde sürdürdü: “Ben neden aday adayı oldum? Okul hayatımda edindiğim bilgiler, mesleki örgütümüz TÜRMOB(Türkiye Muhasebeciler ve Mali Müşavirler Odaları Birliği)’nin yönetim kademelerinde, başkanlık döneminde ve Ankara’da bürokraside edindiğim tecrübeler; bana çok büyük şeyler kattı. Artık ben bu deneyimlerimi Milas halkı için hayata geçirmek istiyorum. Ben Milas’ı yuvam biliyorum. Milas halkını da ailem biliyorum. O nedenle ben aileme faydalı olmak istiyorum. Ben öncelikle burada parti üyelerimin karşısına çıktım. Her gittiğim yerde de söylüyorum. 

Ben, önseçim süreci tamamlanıncaya kadar parti üyelerime emanetim. Parti üyelerim bu görevi bana verdikten sonra da halkımın karşısına çıkacak ve kendimi halkıma emanet edeceğim. Eğer parti üyelerim, CHP’nin başkan adayı olarak seçimlere girme görevini bana verirse; hiçkimse endişe etmesin,çok büyük bir kararlılıkla çatır çatır mücadele eder, 31 Mart sonrasında, 1 Nisan günü de Cumhuriyet Halk Partisinin bayrağını en tepeye gene dikeriz. Bundan hiçkimsenin endişesi olmasın. Yeter ki siz bize güvenin. Biz, sizi mahcup etmeyiz. 

Bu anlamda yılmadan, yorulmadan, usanmadan çalışmak için bir kararlılığımız, inancımız ve ideallerimiz var. Bugüne kadar gittiğim her yerde, yaptığım her çalışmada, giriştiğim her işte, sosyal hayatta olsun, üstlendiğim görevlerde olsun, tüm samimiyetiyle görev yapmış bir arkadaşınız ve kardeşinizim. Bu samimiyetime inanmanızı istiyorum. Bu samimiyetle biz yola çıktık. Bizim yapmak istediğimiz şudur; Ben neden belediye başkanı olmak istiyorum sorusunun tek bir yanıtı var bende;  Ben halkıma liderlik/önderlik yapmak istiyorum. Bu liderlik yapma işlevini, görevini tamamladıktan sonra da sorunları çözülmüş bir Milas ve halkımı mutlu gördükten sonra da mutlu bir belediye başkanı olarak bu görevimi sonlandırmak istiyorum. Tek nedeni budur belediye başkanı olmak istememin. Bugüne kadar hiçbir şekilde makam/mevki peşinde koşmuş insanlar değiliz bizler. Buna inanın, bana güvenin. Ben mesleki örgütüm içinde sahip olduğum 3-4 koltuğu bırakarak bu göreve talip oldum. Ben, bana güç ve enerji veren arkadaşlarım bugüne kadar hiçbir şekilde makam-mevki peşinde koşmuş kişiler değildir. Yıllardır siyaset içinde olan bizler, Milas için kafa yorup, Milas için mücadele etme kararlılığını gösteren kardeşleriniziz. O nedenle ben diyorum ki biz bir çoban ateşi yaktık; bu çoban ateşini büyütecek ve bu çoban ateşine ilk odunu atacak olan benim partili üyelerim. Ben sizlerden bu çoban ateşini büyütmenizi istiyorum. Daha sonra Milas halkının karşısına çıktığımızda da bu çoban ateşini büyütecek ve odun atacak olan benim halkımdır.  

Hiçkimse endişe etmesin. Milas’ın hangi sorunu, Milas’ın çözülecek hangi işi, Milas’ın yapılacak hangi işi olursa olsun; ne engel tanırız ne bu uğurda gidemeyeceğimiz bir yol ne de aşamayacağımız bir engel vardır. Bunun altını çizmek istiyorum. Biz bugüne kadar yapmış olduğumuz işlerde, iş disiplininden asla taviz vermedik. İş ahlakından asla vazgeçmedik. Disiplin her zaman, iş yapış biçimlerinde verimlilik sağlar. Belediyecilik halka hizmettir. Halka hizmet sunarken belediyenin çalışanları, memurundan işçisine kadar eğer onlar mutlu olurlarsa; belediyenin yaptığı her iş verimlilikle sonuçlanır.  Bu da Milâs halkına, Ören halkına yansır. Herkes mutlu olur. Bizim tek bir amacımız var; halkımız mutlu olsun, yaşadığı yerde olmaktan zevk alsın. Ben de mutlu olayım arkadaşlarım da mutlu olsun. Bizim inatla, kararlılıkla çözemeyeceğimiz hiçbir sorun, hiçbir iş yoktur. İletişime, uzlaşmaya, işbirliğine her zaman varız. Paydaşımız olan diğer kurumlarla da her zaman işbirliği yaparak kent sorunlarını çözmek için çalışacağız.  

Biliyorsunuz genel iktidar CHP’li belediyelerin önüne bazı engeller çıkartabiliyor. Bu engelleri aşmak için yaratacağımız projelerle, kuracağımız işbirlikleri ile yeni kaynaklar yaratacağız. Ben mücadeleci bir insanımdır. Yola çıkarım, yanıma da halkımı alırım… Hiçkimse bu Milas’ın sorunları için defans yapamaz, engel çıkartamaz. Lütfen buna inanın.

Broşürlerimize biz hazırız yazdık. Gerçekten biz hazırız arkadaşlar. Buna inanını, güvenin, n’olursunuz! Önümüzdeki süreçte tüm üyelerle yapılacak bir önseçimde, aday adaylarını değerlendireceksiniz, hepimizi teraziye koyarak tartacaksınız… Benim sizden istediğim tek bir şey var. Afişlerde gördüğünüz, mesajları gelen Servet Evran’ı tanımayan arkadaşlarımız, bugün burada benim nasıl bir insan olduğum hakkında fikir sahibi olmuştur. Bize güvenin, bu yolda bizleri yalnız bırakmayın. Siz bize görev verin, biz o görevi layıkıyla yaparız. Bundan hiç endişeniz olmasın. 

Ören, bizim gözbebeği bir beldemiz. Ören’i daha güzel hale getirmek için, önceki yapılanların üzerine koya koya daha iyi şeyler yapacağımızdan emin olun. Ne çalışan işçilerimize ne de bugüne kadar yapılanlara karşı bir set oluşturacağız. Tam aksine işbirliğine inandığımız, emeğin gücüne ve değerine inandığımız için; memurundan işçisine kadar bütün personelimize sahip çıkacağız, bütün projelerimize sahip çıkacağız, Milasımız’a sahip çıkacağız, Milas halkına sahip çıkacağız. Hep birlikte yapacağımız başarılı çalışmalarla kazanan partimiz ve Milas olacak. Yerel yönetimlerde iyi ve güzel uygulamalarla, öncü ve örnek olacağız. Meclis grubu arkadaşlarımızla bunu başaracağız. 

ÖREN MUHTARININ KONUŞMASI

Bekir Keser: “Ben iki dönemdir Mahalle muhtarıyım. Ören’in gerçekten önemli sorunları var. Bunu eleştir anlamında söylemiyorum. Sayın Başkanımız ilk seçildiğinde, ‘Milas’ın 5 beldesi var ama aynası Ören’dir,” demiştim. Ören’in coğrafyası belli. Arkası dağ, önü deniz. Ne denizi kara ne de karayı deniz yapma şansımız var. Biz bu coğrafi yapıya uygun olarak davranacağız ve yaşayacağız. Ören Belediyesi 1987 yılında kurulduğunda, yıllara sarih(dağılmış) olarak, 2014 yılına kadar yaklaşık 3500 dekarlık bir alan imara açılmış. Yeterli mi? Belki belli bir nüfus yerleşimi açısından bu yeterli olabilir ama Ören’in sürekli göç alması gözönüne getirildiğinde, arsa üretimi de bir zorunluluk haline geliyor. Her gelen vatandaşımız bizim değerlidir, önemlidir. Bizim potansiyellerimiz, Ören’in potansiyelleri; Güllük’ten, Bafa ve Selimiye’den de fazla olan bir yer. Burada tarım var, sermaye sektörü var, turizm var, marina var, en verimli tarım topraklarına sahibiz… Tarihi Keramos antik kentimiz de var. Bunların her biri Ören’i ören yapan dinamikleri ve vazgeçilemez değerleridir. 

2014’den sonra biz belediyeyi kaybettikten, Ören bir mahalleye dönüştükten sonra, bir imar tadilatı yapamamanın sıkıntılarını yaşıyoruz.  Bunu Muhammet başkana da anlattım. Belediye olarak ta siz buranın gelirlerinden eksik kalıyorsunuz dedim. Çünkü 1/1000’likleri yapamıyorsunuz, 1/1000’likleri yapamadığınız zaman arsaları düzenleyemiyorsunuz, arsaları yapamadığınız zaman şahıslar binalarınıyapamıyor. Belediye oradan emlak vergisidir, yol katılım payıdır, ruhsat harçlarını alamıyor. Yedi yıl boyunca o bölgedeki tadilat sorunu, Ören’deki insanları o kadar sıktı ki sadece mevcut imar planlarının uygulamalarından dolayı mağdur olanlar yandı. 

O zaman bize ne düşüyordu, yeni toprak kanunundan dolayı yeni imar alanları yaratma şansımız var mı; zayıf! Bu nedenle bizim önce mevcut 1/5000’lik imar planlarının tadilatını en kısa sürede yapıp, buraları imara açmamız lazım. 100 metre kıyı-kenar sorunu var, çözülememiş. Bu durum o zaman bizi başka bir şeye yönlendiriyor. Nereye yönlendiriyor? Ören’in içindeki yaklaşık 1000 dekarlık bir alan SİT alanı. Biz YİKOB aracılığı ile buradaki kültür varlıklarının tamamını yüzeye çıkardık, tespitini yaptırdık. Bu çalışmaları yaparken, 1. Derece sit olan bir yer var. Ben müzedeki arkadaşlara sordum; bunun çevresi kaçıncı derece sit? Kurul kararlarıyla 3. Derece sitlere inşaat izni veriliyor. O zaman bizim koruma amaçlı imar planları yapmamız lazım. Yapabildik mi, yapamadık. Size de önerim, diğer başkan aday adaylarına da önerim, ilk etapta bizim bu bölgeyi çözemezsek, koruma amaçlı imar planları yaparak, yapılaşmayı biraz daha o bölgelere taşımamız gerekiyor. Çünkü başka yer yok. Ören göç alıyor. Herkes inşaat yapıyor. Arsa üretemediğiniz sürece; çok yüksek olan mevcut arsa ve bina fiyatları, kiralar katlanarak gidecektir. Vatandaşlarımızın mağduriyeti her geçen gün yükselecektir. Bu nedenle bu koruma amaçlı imar planlarına bir kez daha bakmanız gerekiyor, arsa üretim çalışmalara önem vermeniz gerekiyor.  Bir başkan aday adayı olarak sizden en önemli isteklerimizden birisi bu! Ören farklı bir bölge. Buraya farklı bir gözle bakmanızı arzu ediyorum. Çalışmalarınızda başarılar diliyorum. Beni buraya davet ettiğiniz için size ayrıca teşekkür ediyorum.” 

SERVET EVRAN: Gittiğimiz yerlerde arkadaşlarımız o yerin sorunlarıyla ilgili notları alıyorlar. Sizinanlattıklarınızla ilgili notlar da arkadaşlarımız tarafından alındı. İlk göreve geldiğimizde; ziyaret ettiğimiz yerlerde yol, su, düğün salonu, ulaşım ve sizin dile getirdiğiniz imar sorunlarını ele almak ve vatandaşlarımız rahatlatmak ilk önceliğimiz olacak. Kısa vadede çözülmesi gereken sorunları çözecek ve hemşehri memnuniyetini yaratacağız. Bundan emin olun. Yeter ki üyelerimiz bizi ön seçim sandığından çıkarsın. Gerisi çok kolay. 

Biz görev ve yetki aldığımızda, az zamanda çok işler yapacak, çok yol gideceğiz. Buna kararlıyız. Son söylediğiniz çok önemli. Sahip olduğu potansiyelleri ve çözüm bekleyen başta imar konuları olmak üzere Ören için gerekli çalışmaları yapmalıyız. Anlattıklarınız bize ışık tuttu. Size çok teşekkür ediyorum. Üyelerimiz tarafında görev bize verildiği takdirde, Ören halkıyla birlikte, herkesin fikir ve önerilerini dikkate alarak güzel şeyler yapacağımıza inanıyorum. Başkan olduğum takdirde benim altımı dolduracak güçlü bir kadro ve bana destek verecek alanında uzman kişiler var. Ben hiçbir zaman, ‘ben yaptım, oldu,’ anlayışıyla hareket etmeyeceğim. Ekip çalışmasına önem vereceğim. Başarıyı hep birlikte ve kolektif bir çabayla elde edeceğiz, gerçekleştireceğiz. Muhtarım biz sizden mesajımızı aldık. Teşekkür ederim. Her şey güzel olacak.”

Dr. Mehmet Tiryaki(Belediye Meclis Üyesi ve Aday Adayı): “Büyükşehir uygulamasının başladığı tarihtenbu yana beldelerin Milas’tan yönetilmesinin çok zor olacağını, hep söyleye geldim. Farklı bir örgütlenme ve yönetim tarzı geliştirmek gerektiğini hep savundum. Meclis üyesi olduktan sonra da bunun ne kadar zor olduğunu kendim de yaşayarak gördüm. Burada meclis üyelerine fahri olarak sorumluluk vermekle Güllük gibi, Ören gibi daha önce belediye olan yerlerin sağlıklı yönetilmesi çok zor. Ya burada sürekli kalan bir başkan yardımcısı ya da bir müdür atanması gerektiğini hep söyledik ama (Muhammet başkan da ikna olduğu halde) bir türlü hayata geçmedi bu! Davul ve tokmak başkasının elindeyken, bir meclis üyesine sorumluluk yüklemekle buradaki sorunlar çözülmüyor.  Yeni dönemde gelecek arkadaşımızın; önceden belediye olan ve belediye hizmetlerinin kısa sürede kendilerine ulaşmasına alışan Ören, Selimiye ve Güllük mahalle/belde sakinleri için buraların, belediye açısından idari şekli konusunda örgütlenme yapmasında fayda olduğumu düşünüyorum. Ben hepinize başarılar diliyor ve geldiğiniz için de teşekkür ediyorum.”

SORULAR VE YANITLARI

Arif Güney: “Partimizde 8 belediye başkan aday adayı ve 87 belediye meclis aday adayımız var. Bazı meclis üyesi aday adaylarının, bazı belediye başkan aday adaylarının çevresinde kümelendiğini, bir gruplaşma olduğunu gözlüyoruz. Aslında her belediye başkan aday adayı, herkesle çalışabilmeli. Bu gruplaşmanın partimize zar vereceğinden endişe duymaktayız. Bu konuda görüşlerinizi öğrenmek istiyorum.”

SERVET EVRAN: “Haklısınız. Her belediye başkan aday adayı, önseçim sonucu oluşan sıralamaya göre ve alınan oya göre çıkacak olan meclis üyeleriyle çalışacaktır. Bu çok doğal bir durum. Milas Belediyesinin 28 meclis üyesi ve 3 kontenjanı bulunmaktadır. Gönül ister ki 28 meclis üyeliğinin hepsini CHP alsın ama bu mümkün değil. Biz CHP olarak, bu seçimde 18-19 meclis üyesi çıkartırız diye düşünüyoruz. (87 Meclis aday adayımızdan 18-19’u, kontenjan hariç,  bu göreve gelecektir. Kazanan Belediye başkan aday adayımız, bu arkadaşlarımızın hepsiyle ekip ruhu, partili olma bilinci ve sorumluluğuyla çalışacaktır.  Biz her zaman, siyasi başarıyı hedefleyeceğiz, her zaman hemşehri güvenimi kazanan bir belediyecilik çalışması içinde olacağız:”

Bir Üye: “Belediye olarak zeytin, hayvancılık ve tarımla ilgili teşvik edici, yönlendirici çalışmalarınız olacak mı?”

Servet Evran: “Belediyenin bünyesinde ilçemizin tarımsal potansiyelleri ve üretimini geliştirme konusunda çalışmalar yapacağız. Belediye bünyesinde bir tarımsal Hizmetler Birimi var zaten. Bu birimimizi daha da geliştireceğiz, tarımsal üretim ve hayvancılık konusunda hizmet veren Oda ve Kooperatiflerimizle birlikte Milas için geliştirici çalışmalar yapacağız. Milas’ın ekonomik gelişmesine katkıda bulunacağız. Belediyeciliğin sadece altyapı çalışması yapmak olmadığını, belediyenin aynı zamanda kentin tarh-kültür ve ekonomik değerlerine sahip çıkmasını gerektiğinin bilincindeyiz.”

Ayşe Çereren:  “Ören’de tarım, turizm ve hayvancılık var. Burası gelişen, büyüyen bir yer. Üniversiteyi bitiren gençler işsiz, iş bulamıyor. Örenli gençler de aynı durumda. Buranın sorunları çok. Önceden belediye olan ve yerinden yönetimle kısa sürede sorunlarına çözüm bulan halk, aynı hizmeti şu anda alamıyor. Buraya Ören’in sorunlarını bilen ve kısa sürede çözüm üretilebilmesi için bir başkanyardımcısının Ören’den sorumlu olmasını istiyoruz.”

SERVET EVRAN:  “Gençlerimiz için istihdam yaratan çalışmalar yapacağız, projeler üreteceğiz. Üniversiteyi bitiren gençlerimiz, kendi alanlarında, kendilerini en iyi şekilde ifade edebilecekleri çalışma olanaklarına sahip olacak.Gençlerimizin karnı tok, sırtı pek olacak. Biz bunu sağlayacağız. Yerel yönetimin gücünü gençlerimiz, çocuklarımız için de seferber edeceğiz.  Kaynakları doğru kullanacağız, israfa kaçmayacağız. Önceden belediye ve şimdi mahalle konumunda olan yerler için belediye idari yapılanmasını sağlayacak, yerinden yönetim ve hizmet anlayışını hayata geçireceğiz. Belde sakinlerimiz rahat olsunlar.”

SONUÇ

SERVET EVRAN: “Son seçimlerde bir hayal kırıklığı yaşadık. Her zaman umudu, değişim ve direnişi örgütleyen Cumhuriyet Halk Partisinin üyeleri, neferleri olarak, bizlerin hiçbir zaman umudunu yitirmemesi ve mücadeleyi elden bırakmaması gerekiyor. Son olarak şunu söylemek istiyorum: Yok öyle umutları yitirip, karanlıklarda savrulmak. 
Unutma, aynı gökyüzü altında bir direniştir yaşamak!”