Cumhuriyetimizin 100’ncü yılını kutlama programı Milas’ın dört bir tarafında farklı etkinlikler günlerdir sürüyor. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı için resmi kutlamaların ilk bölümü dün Atatürk Anıtı’na ilçe protokolünün çelenk sunumu ile başladı, bugün de saat: 10.00’da Şehit Metin Özcan Stadyumu’nda öğrencilerin hazırlayıp sunduğu birbirinden güzel koreografilerle adeta bir görsel şölene dönüştü.
Binlerce Milaslı kutlamaların yapılacağı Şehit Metin Özcan Stadyumu’na koşarken, stadın etrafında trafik adeta kilitlendi. Park yeri bulmakta zorlanan Milaslılar araçlarını uzak noktalara park ederek stada yaya olarak ulaştı. Ancak stada girmekte öyle kolay olmadı. Stadı hıncahınç dolduran Milaslılar coşkulu bir programa tanıklık ederken, stada giremeyenler evlerine dönmek zorunda kaldı.
Milas Kaymakamı Mustafa Ünver Böke, Garnizon Komutanı Albay Muammer Mersincik, Belediye Başkanı Muhammet Tokat başta olmak üzere tüm ilçe protokolü, siyasi parti, sivil toplum kuruluşları, Oda ve dernek yöneticileri, gazilerimiz, çok sayıda mahalle muhtarı, ilçe Milli Eğitim Camiası, öğrenciler ve Milaslıların katıldığı tören, saygı duruşu ve İstiklal Marşımızın okunmasıyla başladı.
“CUMHURİYET; TÜRK ULUSUNA BIRAKILMIŞ EN BÜYÜK MİRAS VE ASLA VAZGEÇİLMEZ EN YÜCE DEĞERDİR.”
Milas Kaymakamı Mustafa Ünver Böke, Garnizon Komutanı Albay Muammer Mersincik, Belediye Başkanı Muhammet Tokat’ın vatandaşların bayramlarını kutlamasıyla devam eden programda, Kaymakam Böke, günün anlam ve önemine ilişkin bir konuşma yaptı.
Kaymakam Böke yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Cumhuriyetimizin 100. Yılı Kutlama Programına hoş geldiniz.
Biliyorsunuz çok uzun, meşakkatli ve destansı bir sürecin ardından 13 Ekim 1923'te Ankara başkent yapılmış; hemen akabinde 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet ilan edilmiştir.
Ulu Önder'in ‘Türk Milletinin karakterine ve adetlerine en uygun olan idare biçimi, Cumhuriyet idaresidir’ diyerek ilan ettiği Cumhuriyet; Türk Ulusuna bırakılmış en büyük miras ve asla vazgeçilmez en yüce değerdir.
Günümüz dünyasında, hak ve hürriyetlerinden yoksun toplumların ayakta kalmaları ve yaşamaları mümkün değildir. Cumhuriyetin en büyük erdemi, Türk toplumunu ulus olma bilincine kavuşturması, bireyi yurttaş konumuna yükseltmesi ve Türk kadınını tüm toplumsal ve ekonomik süreçlere dâhil ederek çağdaş uygarlık yolunda atılmış en büyük adım olmasıdır. Ancak unutulmaması gerekir ki, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet, olmuş bitmiş bir süreç değildir. Tersine, onun ‘Devrimcilik’ ilkesi gereği, sürekli olarak değişime ve yeniliklere açık bir süreçtir. Rehberi akılcılık ve bilimdir. Bundan dolayıdır ki Gazi, ‘Bir gün söylediklerim bilime aykırı düşerse, bilimi seçin’ demiştir.
Milas'ın ve güzel ülkemin aydınlık geleceği gençlerimiz, unutmayın ki Ulu Önder, sizlere güvenmiş ve bütün ümidinin gençlikte olduğunu ifade etmiştir. Bu durum ise sizlere bahşedilmiş büyük bir onur olmasının yanında aynı zamanda büyük sorumluluklar yüklemektedir. İçte ve dışta; dâhili ve harici yıkıcı-bölücü odaklar, dün olduğu gibi bugün de mevcuttur. Sizden beklenen, Ulu Önder'in işaret ettiği yoldan ayrılmadan, hiç durmadan yürümektir. Asya ve Avrupa kıtalarını bağlayan bu müstesna coğrafyada bugün olduğu gibi yarın da uğraşmak zorunda olacağımız güçler ve güçlükler olacaktır. Her şeyden önce, kendinize güveniniz. Siz, bundan 100 yıl önce emperyalizmin en önde gelen güçlerini alt etmiş; tüm dünyada mazlum uluslara ilham kaynağı olmuş bir ulusun temsilcisisiniz. Bilimin rehberliğinde, Atamızın gösterdiği hedefe bu ülkeyi ulaştıracak, asla yorulmayacaksınız.
Türkiye Cumhuriyeti devletini, layık olduğu yere, milletler liginin en üstüne taşıyacaksınız. Medeniyetlere başkentlik yapmış güzel Milas'ın değerli sakinleri, gençlerimize güvenin. İçinde bulunduğumuz dijital çağda pek çok sosyal ve beşeri ilişkinin şekil değiştirdiğini ve geçmişte hepimizin özlemle andığı pek çok tutum ve davranışın artık gençler tarafından benimsenmediğini; bu durumun da sizleri üzdüğünü biliyorum. İki evlat sahibi bir baba olarak ben de zaman zaman elbette bu duygulara kapılıyorum Ancak, her ne kadar hayat özellikle içinde bulunduğumuz çağda çok hızlı değişse de şundan da eminim ki çocuklarımız ve gençlerimiz, Atasına, ülkesine ve bayrağına sonuna kadar gönülden bağlıdır. Cumhuriyeti, bu şerefli kazanımı gelecek yüzyıllara taşımak konusunda benim onlara güvenim tamdır.
Değerli Milaslılar, kıymetli konuklar. Ulus olarak büyük bir zafere ulaştığımız Kurtuluş
Savaşımızı yeni, güçlü bir devletle ve Cumhuriyet yönetimi ile taçlandırışımızın üzerinden tam bir asır geçti. Bağımsız ve müstakil, özgürce yaşama arzusu ile elde edilen bu büyük zaferi sürekli hale getirmek için Cumhuriyete giden yolu çok iyi bilmek, anlamak ve her zaman hatıralarımızda canlı tutmak zorundayız. Çünkü bu süreç, yüce devletimizin bekası ve ulusumuzun huzur ve refahı açısından en önemli kılavuzdur. Mustafa Kemal Atatürk'ün rehberliğinde büyük Türk milletinin kanı, canı ve büyük fedakârlıklarıyla kurulan Türkiye
Cumhuriyeti, geride bıraktığımız yüzyılda olduğu gibi Sayın Cumhurbaşkanımızın da ifade ettiği üzere, önümüzdeki yüzyılda, ‘Türkiye Yüzyılında’ da tüm kazanım ve değerleri ile sonsuza değin yaşatılması, hepimizin ortak sorumluluğudur.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin milletlerarası bağı güçlü, dışa dönük, ekonomik gelişmesini ve kakımasını tam anlamıyla gerçekleştirmiş büyük bir ülke olarak Atasının çizdiği hedeflere koşması ve ulaşması kuşkusuz hepimizin en büyük dileğidir. Bu nihai hedeflere aklın ve bilimin yol göstericiliğinde Atatürk İlke ve İnkılapları ışığında şüphesiz ulaşacağız.
Bundan en ufak bir şüphem yoktur. Ve hatta sadece ekonomi ve sanayide değil, edebiyat, sanat ve spor başta olmak üzere, beşeri hayatın tüm alanlarında Türk genci atasını tanıdıkça ve çalıştıkça çok daha büyük başarılara giden yolu aralayacaktır.
Çok değerli Milaslılar, bugün Ortadoğu'da yaşanan insanlık dışı savaş ve Filistin halkının karşı karşıya kaldığı soykırım, hepimizi derinden üzmektedir. Savaşın ve dünyanın gözü önünde gerçekleşen bu dramın faturasını maalesef en ağır şekilde çocuklar ve gençler ödemekteler. Elbette silah tüccarlarının ve emperyal güçlerin bugün Ortadoğu coğrafyasında uygulamaya koydukları senaryo, bu coğrafyayla sınırlı değildir. Ancak, ülkemiz üzerinde kirli planları olan ve zaman zaman farklılıklarımızı kullanarak bizi zayıflatmanın hesaplarını yapan kirli zihinler şunu bilmelidir ki, 100 yıllık Türkiye Cumhuriyetinin ve kazanımlarının kanımızın son damlasına kadar savunucusuyuz. Canımız pahasına, atalarımızın, cepheye mermi, erzak taşıyan cefakâr kadılarımızın, Kuva-i Milliye kahramanlarımızın bize yurt bıraktığı bu toprakları müdafaa edecek, Çanakkale ruhuyla bir ve beraber olacağız 100 yıl uzun zaman, onlar unutmuş olabilirler, ancak hatırlatırız ki birlik ve kardeşlik, asırlardı bu toprakların en kadim mayası olagelmiştir.
Gururla ifade ediyoruz ki, bu büyük bayram bugün olduğu gibi 100 yıldı, tüm yurtta olduğu gibi Milas’ta, bu müstesna topraklarda da coşku ve gururla kutlanıyor. Ancak su noktanın altı özellikle çizmek isterim ki; tarih, bugün bize, bu stadı dolduran yüzlerce insana çok farklı bir ayrıcalık bahşetmiştir. Bu kutlu Zaferin 100. Y1ldönümü coşkusuna şahit olmak, çocuklarımıza hatta torunlarımıza gururla anlatacağımız bir ayrıcalıktır. Bu duygu, düşünceler ve ayrıcalık hissiyle, cumhuriyetimizin 100. Yılını kutluyor; Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm şehitlerimizi ve ebediyete intikal etmiş gazilerimizi rahmetle, gazilerimizi saygıyla anıyorum.
Doğum günün kutlu olsun Türkiye Cumhuriyeti!”
Yapılan konuşmaların ardından ilk ve orta dereceli okullardaki öğrenciler tarafından okunan şiirler okundu, step gösterileri, güreş gösterileri, folklor ekiplerinin gösterileri, öğrenciler ‘Biz Cumhuriyetiz’ adlı gösterisi, ilkokul ve lise öğrencilerinin vals ve halk oyunları gösterileri tribünlerden büyük alkış aldı.
Cumhuriyet Bayramı kutlamaları kapsamında düzenlenen yarışmalarda dereceye giren öğrencilere, törene katılan protokol tarafından ödülleri verilirken tören, resmi geçitle son buldu.
Yorum Yazın