“Bu Göreve Talip Olduk Ama Bu Koltuğa Yapışmadık.”

Milas Kent Konseyi Başkanı Dr. Çağlayan Üçpınar, 17 Nisan 2022 tarihinde gerçekleşen “Zeytinime Dokunma” mitinginde yaşanan protesto olayları ve sonrasında yaşananlar hakkında yazılı bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasında Kent Konseyi Genel Sekreteri’nin miting sırasında protestocuların üzerine yürüyerek hakaret ettiğini belirten Üçpınar, Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat’tan randevu istenip görüşme talebinde bulunulduğunu ancak görüşme talebinin kabul edilmediğini ifade etti.
“Bu göreve talip olduk ama bu koltuğa yapışmadık” sözleriyle hedeflerinin Kent Konseyinin projeler üretmesini sağlayarak, kent kimliğine katkı koyarak değerini arttırmak olduğuna da vurgu yapan Üçpınar “Sayın Genel Sekreter ve aynı düşüncede olan arkadaşlarımızı ‘kent konseyini kimseye bırakmama’ ya da bize ‘günlerini gösterme’tutumundan vazgeçmelerini tavsiye ediyorum. Yönetmeliğe açıkça aykırı olan bu girişimle, demokrat olduklarını iddia ettikleri kimliklerini altına sakladıkları gerçek yüzleri açığa çıkmıştır. Bu girişim yasal yollarla elbet ki durdurulacaktır” dedi.
Üçpınar tarafından yapılan yazılı basın açıklamasının tam metni şöyle:
17 Nisan günü Milas Kent Konseyinin düzenlediği “Zeytinime Dokunma” mitingi sonrasında Kent Konseyi Yürütme Kurulunda başlayan hoşnutsuzluk hakkında açıklama yapmak gereği hasıl olmuştur.
“KK GENEL SEKRETERİ PROTESTOCULARIN ÜZERİNE YÜRÜMÜŞTÜR”
Bilindiği gibi miting başarılı bir şekilde gerçekleştirildi. Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat’a yönelik hepimizi üzen protesto girişimi, Sn Başkanın soğukkanlı yaklaşımı ile hızla yatışmıştır. Alanda üzerinde görevli önlüğü bulunan arkadaşlar durumu yatıştırmaya çalışırken KK Genel Sekreteri protestocuların üzerine hakaretler yağdırarak yürümüş, yine KK Yürütme Kurulu üyesi bir arkadaş tarafından sakinleştirilmeye çalışılmıştır.
Miting sonrasında yapılan kısa değerlendirme toplantısında yapılan protestodan duyduğu rahatsızlığı dile getiren KK Genel Sekreteri istifa edeceğini belirterek ayrılmıştır.
Miting Komitesi ile yapılan toplantıda Yürütme Kurulunun mitingin kontrolünü elinden kaçırdığı, sahnede görev verilmeyen kişilerin inisiyatif kullandıkları, marjinal grupların eline teslim edildiği, mitingde yerel üreticinin bulunmadığı, TARİŞ, Ziraat Odası, MİTSO gibi kurumların alanda bulunmadığı eleştirileri yapılmıştır.
“BELEDİYE BAŞKANI İLE GÖRÜŞME GERÇEKLEŞMEMİŞTİR”
Yürütme Kurulunun yaptığı toplantıda ise aynı eleştiriler üzerinden Yürütme Kurulunun istifa etmesi istenmiştir. Belediye Başkanından randevu istenip görüşme talep edilse de, “başkanın görüşmek istemediği, istifa etmemizi beklediği” fısıldanmış, görüşme de gerçekleşmemiştir.
Bu arada Belediye Başkanı Radyo Gözlem’deki bir programda, konuşma yapmasının istendiğinden haberi olmadığını söylemiştir.
9 Mayıs 2022 tarihli toplantıda Genel Sekreter “Yürütme kurulunun olağanüstü seçimli genel kurula gitmesi” talebini içeren bir dilekçe sunmuş, bunu kent konseyi yönergesindeki ilgili madde ile gerekçelendirmiştir. Bu teklif çoğunluk kararı ile kabul edilmiştir.
Daha sonra bu teklifin ve teklife dayanak gösterilen yönergenin ilgili maddesinin Kent Konseyleri yönetmeliğinin 13. Maddesinin 2. Bendine aykırı olduğu anlaşılmış, alınan kararın “normlar hiyerarşisi” gereği geçersiz sayılması, eğer genel kurul yapılmasında ısrarlı olunuyorsa yönetmeliğin işaret ettiği şartların yerine getirilmesiyle yapılabileceği ve seçim kararının da bu toplantıda alınması gerektiği ifade edilmiştir.
“KENT KONSEYİ, ONLARI SEÇENLERİN TALEBİ İLE GÖREVİ BIRAKMALIDIR”
Açıktır ki, seçici bir kurul tarafından seçilerek göreve gelen Kent Konseyi, yürütme kuruluna seçilerek gelen birkaç kişinin hoşnutsuz olmaları ile değil, onları seçenlerin talebi ile görevi bırakmalıdır.
Dolayısıyla Kent Konseyi yürütme kurulu da, eğer varsa hakkındaki suçlama ve çekilme gerektirdiği düşünülen konular hakkında görüşlerini belirtmeli, seçici kurulu bu konularda ikna edemezse onların alacağı karar ile seçime gidilmelidir. Bu konu genel kurulun iradesini yok saymaktır.
Kent Konseyleri yönetmeliğinin 13. Maddesinin 2. bendi olağanüstü seçime gidilmesi konusunu şu şekilde açıklamaktadır: Genel kurul, yürütme kurulu başkanı tarafından doğrudan veya 8 inci maddede öngörülen katılımcı sayısının üçte birinin teklifi üzerine olağan üstü toplantıya çağırılabilir.
MADDE 16 – (1) Kent konseyi genel kurulu bu Yönetmeliğe aykırı olmamak kaydıyla uygulama yönergeleri çıkarabilir (https://mevzuat.gov.tr/anasayfa/MevzuatFihristDetayIframe?MevzuatTur=7&MevzuatNo=10687&MevzuatTertip=5)
Milas Kent Konseyi Yönergesinin 9. Maddesi Olağanüstü toplantılar alt başlığında, Yönetmeliğin 16. Maddesindeki açık hükme karşın, şu şekilde değiştirilmiştir: Milas Kent Konseyi Yürütme kurulu kararı ile doğrudan veya Konsey üyelerinin 1/3’ünün yazılı isteği ile gündemli olarak olağanüstü toplantıya çağrılabilir.
23 Mayıs 2022 tarihli olağan yürütme kurulu toplantısında bu durum açıklanarak yönetmeliğe uygun olarak getirilecek karara saygı duyulacağı belirtilerek gündem konularını görüşülmeye başlandı. Toplantının sonuna yetişen Genel sekreter kendisine geçilen özet üzerine önceki genel kurulda YK üye sayısının artırılması için yapılan oylamada verilen kabulün yönergenin ilgili maddesini değil, tamamını bağladığını, bu konuda görüş alıp geldiğini, zeytin mitinginde yasaya aykırı yönetmelik nasıl çıkarılıp uygulandı ise, yönetmeliğe aykırı da olsa bu yönergenin yürürlükte olduğunu ve genel sekreter olarak ertesi gün bunu imzalayarak işleme konmasını sağlayacağını, itirazımız varsa bunu zeytin olayında olduğu gibi mahkemeye taşımamız gerektiğini söylemiştir.
Maden yönetmeliğinde yanlış olan idari tasarrufu durdurmak için mücadele etmişken benzeri bir mantıkla yasal olmayan bir süreç başlatmanın hiç de demokratik bir tutum olmadığı söylendiğinde istifa etmemizi isteyen taraf bağırarak, masalara vurarak tepkiler gösterince toplantıyı terk ettik.
Bugün itibarıyla kent konseyi genel sekreteri tarafından olağanüstü seçimli genel kurul yazısı ilgili kurumlara iletilmeye başlanmıştır.
“KENT KONSEYİ, BELEDİYE YÖNETİMİNİN BİR ALT KURUMU DEĞİLDİR”
Belediye kanununa göre yasayla kurulmuş olan Kent Konseyi bulunduğu şehrin Belediye yönetiminin bir alt kurumu değildir, olmamalıdır. Yürütme kurulunun denetimini, çoğunluğunu, yönlendirmesini sağlamaya çalışmak ve yürütme üzerinde açıkça baskı kurmaya çalışmak Kent Konseylerinin kuruluş gerekçelerine aykırıdır. KK görevleri arasında “Kent yönetiminde saydamlık, katılım, hesap verebilirlik, öngörülebilirlik ilkelerinin uygulanmasına katkıda bulunmak” vardır. Belediyenin kendi kurumu gibi dizayn ettiği bir konseyin bu görevleri yapabilmesi mümkün değildir.
“BELEDİYENİN ATADIĞI GENEL SEKRETER ELİYLE SONLANDIRILMAK İSTENMEKTEDİR”
Milas için daha iyisini yapabileceğimiz iddiası ile üstlendiğimiz bu görev belediyenin atadığı Genel Sekreter eliyle daha 6 ay dolmadan sonlandırılmak istenmektedir. Yıllar önce Milas’ta yapılan “tütün mitingini” öve öve bitiremeyenler, o günden bu güne halkın iradesini bir amaç etrafında birleştirmeyi başaramayanlar Kent Konseyinin bu kısa dönem içinde gerçekleştirdiği elektrik zammı protestosu ve zeytin mitingini değersizleştirmeye, mitingin düzenlenmesinde gecesini gündüzüne katan, masraflarını kişisel bütçelerinden karşılayan, kurumsal olarak neredeyse hiçbir destek almadan mücadele eden ekip arkadaşlarımızı “marjinal” etiketi ile ötekileştirmeye çalışmaktadırlar.
“BU GÖREVE TALİP OLDUK AMA BU KOLTUĞA YAPIŞMADIK.”
Bu göreve talip olduk ama bu koltuğa yapışmadık. Kurum ve makamların değeri o pozisyonları dolduran kişilerin değerleriyle ölçülür. Mücadelemiz Kent Konseyi yürütmesinde yer almaya çalışmak değil, Kent Konseyinin projeler üretmesini sağlayarak, kent kimliğine katkı koyarak değerini arttırmaktır. Bunu da yasal ve doğru uygulamalar, dürüst çaba ve dik duruşla yapmak istiyoruz. Bu nedenle yasaya aykırı olarak yapılmaya çalışılan bu genel kurul çağrısını kabul etmemiz mümkün değildir.
Sayın Genel Sekreter ve aynı düşüncede olan arkadaşlarımızı “kent konseyini kimseye bırakmama” ya da bize “günlerini gösterme” tutumundan vazgeçmelerini tavsiye ediyorum. Yönetmeliğe açıkça aykırı olan bu girişimle, demokrat olduklarını iddia ettikleri kimliklerini altına sakladıkları gerçek yüzleri açığa çıkmıştır. Bu girişim yasal yollarla elbet ki durdurulacaktır. Ancak Kent Konseyinin Milas’lıların gözünde kazandığı değer birkaç kişinin kişisel çıkar ve hırsı nedeniyle yerle bir olacaktır.
Kent konseyi hepimizindir. Öncelikle Milas’lılarındır.