İYİ Parti Milas İlçe Bakanı Gürsel İnce, parti binasında düzenlediği basın toplantısında rakipleri CHP ve AK Partilileri eleştirdi. Kendi adaylarının afişlerinin sökülerek, yırtılarak yerine CHP ve AK Partili adayların afişlerinin yapıştırıldığını ileri süren İnce; “İnsana saygı diye ortalıkta dolaşıyorlar. İYİ partililer, İYİ Parti’nin adayları insan değil mi? Bu yapılanlar düpedüz siyasi nezaketsizlik, ahlaksızlıktır” dedi.
İYİ Parti Milas Belediye Başkan Adayı Mehmet Çayırlı, bazı belediye meclis üyesi adayları ve ilçe yönetim kurulu üyelerinin de katıldığı basın toplantısında İlçe Başkanı Gürsel İnce, “Bugün idrak etmeye başladığımız Mübarek Ramazan ayının başta Milas ve Muğlalılar hemşehrilerimiz olmak üzere tüm İslam Alemi’ne mübarek olsun” diye başladığı açıklamasını şöyle sürdürdü:
BİZİ BAŞKA TÜRLÜ DAVRANMAYA MECBUR ETMESİNLER
“Değerli basın mensupları, kıymetli Milaslı hemşehrilerim. Malum, 20 gün sonra bir yerel seçim için sandık başına gideceğiz. Bugüne kadar olduğu gibi bugün de siyasi partiler, partilerin adayları kendilerini tanıtmak, anlatmak için çeşitli yol ve yöntem uygularlar. Cadde ve sokaklara afişler asılır, ev veya kapalı alanlarda toplantılar yapılır. Gazetelere, internet sitelerine ilan ve reklam verirler. Kimi zaman ağaçlara, elektrik direklerine bile afişler asılır. Tüm siyasi partiler ve adaylar yıllardır bunu yaparlar. Biz de yapıyoruz. Çünkü bazı yönetmeler adeta bir siyasi gelenek haline gelmiştir ama ev veya işyerlerinin duvarlarına yazılan yazıları kesinlikle tasvip etmiyoruz. Bu, her şeyden önce bu kentin insanına yapılmış bir saygısızlıktır.
Modern ve çağdaş dünyanın hiçbir yerinde böyle bir siyasi çalışma görülmez. Geçmişte kamış, demode olmuş bir yöntemdir. Hala bundan medet uman siyasilerimizin olduğunu bilmek doğrusu hepimizi utandırıyor.
Asıl siyasi nezaketsizlik, hatta ahlaksızlık diyeceğimiz husus ise bizim Milas ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkan adaylarımızın afişlerinin üzerine, bazen de yırtılarak kendi adaylarının afişleri yapıştırılıyor. Böyle bir şeyi kabullenmemiz mümkün değil. Biz, kendi arkadaşlarımıza kesinlikle bir başka adayın afişinin üzerine yapıştırmayacaksınız. Hiçbir adayın afişini yırtmayacaksınız derken, CHP ve AK Partililer ne yazık ki bizim afişleri yırtarak kendi afişlerini yapıştırıyorlar.
İki defa muhataplarımı aradım, konuyu aktardım hatta fotoğrafları kendilerine gönderdim ancak davranışlarında hiçbir değişiklik olmadı. Bir tarafta genel iktidarın, diğer tarafta da yerel iktidarın baskısına, bu tür davranışlarına maruz kalıyoruz. Ne yani biz de mi onlar gibi davranalım?
İnsana saygı diyerek ortalıkta dolaşıyor. İYİ Partili olarak bizler, bu partiye gönül veren hemşehrilerimiz, partimizin adayları insan değil mi?
Sağduyu içerisinde bu seçimleri sükunet içinde geçirmek varken, bu tür şeylerle ortamı germek kime ne kazandırır? Biz de yaparız demeyi kendimize yakıştıramıyoruz ancak bizi başka türlü davranmaya mecbur etmesinler” diyerek yırtılan afişlerin fotoğraflarını gösterdi.
“BEN RAKİPLERİMLE DEĞİL, DEVASA BÜTÇELERLE YARIŞIYORUM”
İlçe Başkanı İnce’nin ardından söz alan İİ Parti Milas Belediye Başkan Adayı Mehmet Çayırlı ise rakiplerine, seçim bütçesi üzerinden yüklendi. Çayırlı; “Bizler mütavazi bir bütçe ile yarışırken, rakiplerin bütçeleri milyonlarla ifade ediliyor” diyerek şöyle konuştu:
“Meclis üyesi arkadaşlarımla birlikte oluşturduğumuz seçim bütçemiz yaklaşık 1 milyon 500 bin lira. Biz seçim ofisi açmadık ama rakiplerimiz Milas merkez ve birçok büyük mahallede seçim ofisi açtılar. Bugün bu ofislerin maliyeti yaklaşık 300-400 bin lira. Biz iki araç giydirdik, onlar 10 ila 15 arasında araç giydirdiler. Bizler gazete, internet sitelerinde yayınlanan reklam ve ilanlar için 200 bin lira bütçe ayırdık, onlar ise milyon liranın üzerinde. Yani benim rakiplerim ayın Fevzi Topuz veya Sayın üştü Yiğitkaya değil. Devasa bütçeler. Ben büyük sermayelerle yarışıyorum.
Bildiğiniz gibi ben bir mali müşavirim yani hesap uzmanıyım. Bugün bir belediye başkanının ortalama maaşı aylık 80 bin liradır. 5 yılda hiç harcaması aldığı maaşı 5 milyon lira bile etmiyor. O zaman şu sorusu sormak gerekmiyor mu; harcanan bu milyonlar geri nasıl dönecek? Bunu kamuoyunun takdirlerine bırakıyorum.”
“BENİM EN BÜYÜK SERMAYEM DÜRÜSTLÜĞÜM”
Ben evli ve iki çocuk babasıyım. Mal varlığımı haftalar önce açıkladım. Şu ana kadar rakiplerimden böyle bir açıklama gelmedi. İki oğluma bırakabileceğim en büyük miras, dürüstlüğüm, onurum, şerefimdir. Onlarla ahlaklı olmayı öğrettim ve öyle kalmalarını vasiyet ettim.
Hem kendim, hem de yaş ortalaması 42 olan meclis üyesi adaylarıma dürüstlük ve liyakat konusunda kefilim. Bizim için siyaset bir amaç değil, halkımıza hizmet etmek için bir araçtır. Bir adım daha ileriye gidersek benim için siyaset bir ibadettir. Namaz kılarız, oruç tutarız, hayır işleri yaparız, bu Allah ile insan arasındadır ancak hizmet yoluyla insanları mutlu ettiğinizde, onların yüzlerini güldürdüğünüzde, birinin içinden gelerek Allah Razı Olsun dediğinde kazanacağınız sevap her şeyin üzerindedir. Dolayısıyla benim siyasi ahlakım gösteriş, şatafat üzerine bir şey yapmama engeldir.
Örneğin birkaç sonra ilçe merkezinde mahalle toplantıları başlayacak. Bir mahalleden ötekine kortej halinde gidilecek, bir dünya para harcanacak. Siz oraya 300-400 kişiyle gidiyorsunuz, ama orada o mahalleden sadece 50 kişi var. O vakit kendiniz çalıp kendiniz oynamış olmuyor musunuz?
Zaten vatandaşımız yüksek sesle gezen araçlardan, duvarlara, ağaçlara, elektrik direklerine asılan afişlerden, duvarlara yazılan yazılardan rahatsız, bir de büyük bir gürültüyle mahalle toplantıları yaptığınızda vatandaşın size tepkisi daha büyük olacaktır. Bu nedenle henüz ilçe başkanım, meclis üyesi adayı arkadaşlarımla bu konuda bir karar vermedik ancak ben yapılması taraftarı değilim.
“BEN VATANAŞIN AYAĞINA GİDECEĞİM”
Üstelik o toplantılarda vatandaşı ayağınıza çağırıyorsunuz. Oysa ben o toplantılar yerine birebir vatandaşın ayağına gitmeyi, onunla yüz yüze görüşmeyi tercih ediyorum. Ben ve arkadaşlarım gösterişten uzak, şatafattan uzak bir çalışmanın içerisindeyiz. Biz başkalarının ne yaptığına bakmaksızın kendimizi anlatmaya önümüzdeki 20 gün de devam edeceğiz. Kararı Milas halkına bırakacağız. Biz inanıyoruz ki doğrular hiçbir zaman kaybetmez. Biz doğru olmaya, doğru davranmaya, adaletli, saygılı olmaya devam edeceğiz.”
“BİZ SAĞDUYUNUN VE HALKIN TEMSİLCİLERİYİZ”
Biz kendimizi sessiz çoğunluğun sesi olarak görüyoruz. Biz kendimizi sağduyunun ve halkın temsilcileri olarak tarif ediyoruz.
Bugünlerde duyuyoruz. Birileri seçimi kazanmış, belediye içinde değişiklikler yapıyor. Müdür atıyor, personelin yerini değiştiriyor. Çok açık bir şekilde söylüyorum: Hiç kimsenin ekmeğinde, işinde gözüm yok, bu konuda kimse ile uğraşmayacağım. İşini doğru yaptığı sürece, çalmadığı, çırpmadığı, vatandaşımıza adam gibi hizmet ettiği sürece hangi partili olduğuna bakmam. Yanlışı yapan İYİ Partili bile olsa gözünün yaşına bakmam. Dolayısıyla biz kendimize ve Milas halkının ferasetine, sağduyusuna güveniyoruz.”
Yorum Yazın