Her yıl Birleşmiş Milletlere üye 156 ülkede, 10-16 Mayıs tarihleri arasında, çeşitli etkinliklerle engelliler yaşamsal sorunlarına dikkat çekilen, farkındalık oluşturulmaya çalışılan Engelliler Haftası nedeniyle ilçemizde de çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Bu etkinliklerden biri, Milas Atapark’ta Türkiye Sakatlar Derneği Milas Temsilciliği tarafından gerçekleştirildi. Derneğin Milas Temsilcisi Hüsnü Tevşi, düzenlenen kermeste; “Bir Engelliler Haftası’na yine sorunlarla, çözümsüzlüklerle başlıyoruz. Henüz etkisi sona ermemiş küresel Covid salgınının yarattığı güçlüklere, şimdi yüksek enflasyon, işsizlik, ekonomik kriz eklendi. Hayat pahalılığı bizlerin yaşamını cehenneme çevirdi.” Diyerek engellilerin son yıllarda yaşam kalitelerinin iyiden iyiye düştüğünü ileri sürdü.
Milas Atapark’ta düzenlenen ve geliri engellilerin çeşitli ihtiyaçlarının karşılanmasında harcanacak kermes; saat: 11.00-15.00 saatleri arasında gerçekleşti. Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Başkan Yardımcıları Halil Mutlu ve Mehmet Ateş, CHP Milas İlçe Başkanı Av. Tüze Çetinkaya, CHP İlçe Kadın Kolları Başkanı Berrin Naz, İYİ Parti Milas İlçe Kurucu Başkanı-Belediye Meclis Üyesi ve partinin Muğla İl Teşkilat Başkanı Mehmet Çayırlı, Muğla Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Av. Gürsel İnce, İYİ Parti Milas İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri, İYİ Parti Milas Kadın Politikaları Başkanı Nazan Yakabaşı ve yönetimdeki arkadaşları, DEVA Partisi İlçe Kadın Politikaları Başkanı Neşe Çoban, İlçe Gençlik Çalışmaları Ümit Efe CAN, Başkanı İlçe Gençlik Merkezi Müdürü Aşkın Binbir, Milas KYK Müdürü Serkan Acarsoy, engelli bireyler ve ailelerinin yanı sıra Milaslı vatandaşlar katıldı.
Türkiye Sakatlar Derneği Milas İlçe Temsilcisi Hüsnü Tevşi, hafta nedeniyle Derneğin Genel Merkezi tarafından gönderilen ve tüm yurt genelindeki şubeler tarafından yapılacak ortak basın açıklamasını basın kuruluşları aracılığıyla kamuoyu ile paylaştı.
İlçe Temsilcisi Tevşi basın açıklamasına başlarken; “Öncelikle bu hafta bir kutlama haftası değil. Düzenlenen tüm etkinlikler engellilerin karşılaştığı, yıllardır yaşadığı sorunlara dikkat çekmek, bir anlamda farkındalık yaratmak içindir. Her ne kadar birileri bu haftayı bir kutlama haftasına dönüştürse de dünyanın her yerinde yaşayan hiçbir engelli, içinde bulunduğu sıkıntılı yaşantısını kutlamaya dönüştürmez. Bu nedenle bir kez daha belirtmekte yarar görüyorum; Bu hafta bir kutlama değil, farkındalık oluşturma, engelli bireylerin kronikleşmiş sorunlarını bir kez daha gündeme getirmek, çözüm üretilmesini yetkililere hatırlatmak” diyerek açıklamasına şöyle devam etti:
“Yine sorunlarla, çözümsüzlüklerle başlıyoruz. Henüz etkisi sona ermemiş küresel Covid salgınının yarattığı güçlüklere, şimdi yüksek enflasyon, işsizlik, ekonomik kriz eklendi. Hayat pahalılığı bizlerin yaşamını cehenneme çevirdi.
Engelliler ve süreğen hastalar olarak yıllardır bir adım ileri gidemediğimiz gibi, her geçen yıl içinde kayıplarımız, sorunlarımız daha da boyutlanıyor.
Yapılan her yeni düzenlemeyle rapor sistemi, engelliler aleyhine, hak kaybı yaratacak, telafi edilmeyecek hasarlar yaratarak biçimlendiriliyor ve uygulanıyor. Rapor sisteminde Dünya Sağlık Örgütü’nün ölçütlerinden hızla uzaklaşıldığı ve giderek keyfiyete dönüldüğü için birçok engelli, kâğıt üzerinde engelsiz görünüyor. Birçok engelli bozulan rapor sistemi nedeniyle sağlık desteği, engelli aylığı, bakım yardımı alamıyor ve hatta emeklilik haklarını yitirip, kendilerine borç çıkarılıyor.
Engellilerin, süreğen hastaların yaşamının sağlıklı ve güvenli sürdürebilmeleri için gerekli, hayati öneme sahip ortez, protez, tekerlekli sandalye, işitme cihazı, ilaçlar, hasta bezi vb. araç ve malzemeler için SGK tarafından verilen destekler artık hiçbir değer ifade etmiyor. Zaten açlık sınırının altında olan engelli aylıkları, bakım yardımlarıyla, bu malzemelerin farklarını ödemek mümkün değil.
Özetle, yemesek, içmesek dahi yaşantımızı sürdürebilmemiz için gerekli araçlara, malzemelere, ilaçlara erişemez durumdayız. Gelirimiz artmıyor, artsa bile temel harcamalara; elektriğe, doğalgaza, kiraya, ulaşıma Bile yetmiyor.
Eğitim hakkımız ise daha evimizin kapısından itibaren engellerle dolu bir dünyayı aşma imkânımız olmadığı, yeterli okul ve eğitmen bulunmadığı için hiç kalmadı.
Sürekli ertelenen yasa düzenlemeleriyle binaların, yolların, ulaşım araçlarının dönüşümü yapılmıyor. Engellilerin yaşama katılımının önündeki setler, bariyerler, engeller kaldırılmıyor. Böylece engelliler evlerinde hapis bırakılıyor.
İstihdam için konulan kotalara devlet uymuyor, birileri kamuda işe alınacaksa da eğitiminin, bilgisinin, becerisinin ve yeterliliğine bakılmıyor. Liyakat değil, “sadakat” aranıyor. Devletin uymadığı kotaları özel kesim ise hiç umursamıyor, biliyor ki ne denetleyen var ne de verilecek cezanın caydırıcılığı var.
Engellilere hayatı cehenneme dönüştüren bu yanlışlıklar, sorunlar sistemi bir an önce değişmelidir.
Birleşmiş Milletler Engelli Hakları Sözleşmesi, mevcut yasaların tanıdığı haklar eksiksiz uygulanmalıdır.
Rapor sistemi mutlaka Dünya Sağlık Örgütünün ölçütlerine göre belirlenmelidir.
Aylıklar, evde bakım yardımı miktarları insanca yaşanacak düzeye çıkarılmalı ve SGK destekleri zaman yitirilmeden gereksinimleri karşılayacak şekilde düzenlenmelidir.
Fiziki engelleri kaldıracak düzenlemeler hızla yerine getirilmeli, hiçbir koşulda erteleme gündeme gelmemelidir.
Engelliler eğitim haklarına erişebilmeli ve yararlanabilmeli. İstihdamda kotalar eksiksiz uygulanmalı, uygulamayanlara karşı caydırıcı önlemler artırılması, kamu istihdamından liyakat vazgeçilmez olmalı, keyfiyete olanak tanınmamalıdır.
Engelliler olarak ayrıcalıklar değil, eşitlik istiyoruz.”
Engelsiz bir dünyada herkes gibi eşit insanlar olarak yaşamak istiyoruz, bunu hak ettiğimize inanıyoruz."
Yorum Yazın