Yeni adli yıl, Muğla Barosu Milas temsilciliği tarafından Atapark’ta düzenlenen törenle açıldı. Yeni Adli Yıl için düzenlenen törende konuşan Muğla Barosu Milas İlçe Temsilcisi Av. Ozan Güngör, yeni adli yılı kaygıyla karşıladıklarına dikkat çekerek; “Yeni bir adli yılı umutla ve heyecanla değil kaygıyla karşılamamızın sebebi, hak arama özgürlüğünün ve adalete erişimin her geçen gün zorlaşmasıdır” dedi. Konuşmasının sonunda sözü Akbelen ormanlarına getiren Güngör; “Unutulmamalıdır ki dünyadaki en kıymetli örtü sarayların perdeleri değil, doğanın bitki örtüsüdür” dedi.
Yeni Adli Yılın açılışı nedeniyle Atapark’ta düzenlenen tören saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.
Günün anlam ve önemini belirten konuşma, Muğla Barosu Milas İlçe Temsilcisi Av. Ozan Güngör tarafından yapıldı.
Baro temsilcisi Güngör; “Bugün yeni bir adli yıla başlarken; bizlere üzerinde yaşayabileceğimiz bir vatan ve cumhuriyet bırakan başta Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına, vatanı için canını feda etmeyi göze alan aziz şehitlerimize, ülkemizin hukuk devleti olması yolunda ömrünü adayan ve bu uğurda yaşamını yitiren hukukçularımıza; bir kez daha minnet, rahmet ve saygılarımızı sunuyoruz.
Ülkemizde hak ve özgürlüklerin teminatı olan avukatların örgütlü gücünü temsil eden bizler, başlangıcında olduğumuz 2023-2024 Adli Yılı’nı bu sene de kaygıyla karşılıyoruz. Yeni bir adli yılı umutla ve heyecanla değil kaygıyla karşılamamızın sebebi, hak arama özgürlüğünün ve adalete erişimin her geçen gün zorlaşmasıdır. Bu durum, sadece avukatlara ait mesleki bir sorun olmayıp toplumun her kesimini etkilemekte, adalete olan güveni zedelemektedir. Mesleğimizi evrensel insan hakları temelinde ve meslek onuruna yaraşır şekilde icra etmemiz için hukukun üstünlüğü, bağımsız yargı ve adil yargılanma hakkı ideallerinin hayata geçirilebilmesi ile savunma hakkına ve avukatlık mesleğine saygı gösterilmesi gerektiği gerçeğinin altını bir kez daha çizme zorunluluğu doğmaktadır.
Neden mi? Çünkü biz avukatlar susmak zorunda olanların sesiyiz. Hakim, Savcı, Katip, Mübaşir ve tüm adliye personelleri, kolluk görevlileri ve adalet çarkının işlemesi için elini taşın altına koyan herkesin sesi olmak zorundayız. Doğruları dile getirme şerefine nail olmak tüm zamanlarda olduğu gibi yalnız biz avukatlara bahşedilmiştir.
Adalet herkese layık olduğu şeyi verdiren bir erdemdir ancak adaletin tecellisi için öncelikle adalet uygulayıcılarının layık olduğu değeri görmesi gerekmektedir. Öncelikle adliyelerde fiziki şartların iyileştirilmesi gerekmektedir. Koridordan bölüp yapılan penceresiz odalarda çalışan memurlardan verim alınamayacağı gibi 2-3 savcının paylaştığı kutu gibi odalardan da doğru kararların çıkması beklenemez. Personel eksikliği giderilmelidir. İnsanüstü çabayla çalışan adliye personellerinin tüm memurlar gibi standart bir çalışma saati olması gerekmektedir. Uzayan keşifler, bitmeyen duruşmalar, belirsiz çalışma saatlerinin ivedi olarak düzenlenmesi gerekmektedir. Yetki ve dosya dağılımında, mesleki bilgi ve özellikle tecrübenin mutlaka gözetilmesi gerekmektedir. Yeni tayin edilen genç bir hakimin, 700 civarında dosya bakmakla yükümlü kılınması, gerek hakim ve gerekse adalet açısından ciddi sorunlara yol açabilecektir. Hakim ve savcı sayısının artırılması, niteliklerinin iyileştirilmesi, iş yükünün azaltılması, yargı birliği, aynı usul ve esaslarla yargılama yapan uzmanlaşmış mahkeme sistemine geçilmesi hususu da dikkate alınmalıdır.
Tüm bunların yanında fiziki şartları iyileştirme çalışan, biz avukatların da mesai arkadaşı olduğunu unutmayan, tüm bu yükün altında personeli ile yükü paylaşan ve insani değerleri ile aynı yolda yürüdüğümüzü her daim hatırlayan, adalet çarkının doğru ve adil biçimde işlemesi için elini taşın altına koyan herkese teşekkür etmek istiyorum.
Sözlerimi sonlandırmadan bir konuyu daha hatırlatmak istiyorum. Akbelen! Bu hususla ilgili olarak tüm kelamlar edildi. Her şey anlatıldı ancak dünya herkesin ihtiyacına yetecek kadarını sağlar, fakat herkesin hırsını karşılamaya yetecek olanı değil ve unutulmamalıdır ki dünyadaki en kıymetli örtü sarayların perdeleri değil, doğanın bitki örtüsüdür.
Sözlerime burada son verirken Cumhuriyet ve değerlerine, Atatürk ilke ve devrimlerine uygun, hukukun üstün kılındığı, sosyal hukuk devleti ilkelerinin hayata geçirileceği günlere olan inancımızı tekrarla, Yeni Adi Yılın; avukat, hakim ve savcı meslektaşlarıma, yargı çalışanlarına ve adalet arayışında olan tüm yurttaşlarımıza faydalı olmasını diliyorum.”
Yapılan konuşmanın ardından avukatlar, Atatürk Anıtı’na ellerindeki karanfilleri bırakarak, günün anısına fotoğraf çektirdiler.
Yorum Yazın