“YERLİ VE MİLLİ OLAN NE VARSA YERİNDE KALSIN…

İlçe Başkanı Suat Özcan kahvaltı esnasında yaptığı konuşmada geçtiğimiz günlerde yapılan olağan kurultay ve sonrasındaki olağanüstü tüzük kurultayından bahsederek, “Bildiğiniz gibi yakın bir geçmişte kongreler süreci ve sonrasında bir kurultay süreci yaşadık. Olağan Kurultayımızda Genel Başkanımızın desteklenmesi konusunda öteden beri hem ilçe, hem de il olarak bir irade gösterdik. Tabi Genel Başkanın çalışacağı kişileri belirlemesi onun yetkisine bağlı bir şey. PM oluşturan değerli partililerimiz arasından Genel Başkan Yardımcısını seçmiş oldu. Bu son derece önemli. 2019 yılında yapılması muhtemel Genel ve yerel seçimlerde görev yapacak olan kadro,bu kadro. Genel Başkanımız başta olmak üzere Genel Başkan Yardımcılarımız ülkenin her tarafında görev yapmaktalar. İşte bu gün de 81 ilde meydanlarda, Muğla’da da  Sınırsızlık Meydanında  OHAL’İN kaldırılmasına yönelik barışcıl bir uyarı şeklinde  basın açıklamaları ve sessiz oturma eylemleri yapılacak. Umarım ülkeyi yönetenler, ülkemizin daha demokratik yönetilmesiyle ilgili olarak başta OHAL’in kaldırılması, KHK’lerle (Kanun Hükmünde Kararname) ülkenin yönetilmemesi , Meclisin daha çok işlevsel hale getirilmesi konusundaki uyarıları dikkate alırlar” Dedi.  Özcan Kongreler sürecinden sonra ilçe ve il örgütleri olarak Danışma Kurullarını da dün itibarıyla tamamladıklarını belirttikten sonra bu konuyla ilgili değerlendirmelerini yaptıklarını, bu konuyla ilgili görüşlerini bir rapor halinde Genel Merkeze göndereceklerini söyledi.
Daha sonra uzun süredir kamuoyunun gündeminde olan şeker fabrikalarının özelleştirilmesi konusuna da değinen Özcan;  “Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba önderliğinde şeker fabrikalarının olduğu illerde Şeker’in vatan olduğu, vatanın satılamayacağı sloganıyla şeker üreticilerini, şeker pancarı üreticilerini ve toplumu uyarmaya çalışıyoruz. Gerçektende şekerin milli bir ürün olduğu, bu nedenle şeker fabrikalarının satılarak, şeker pancarının üretim dışı kalmaması konusunda aklı selime davet ediyoruz.   Çünkü şeker pancarı üretim dışında kalırsa istihdam alanları sıkıntısı olacak,üretici üretemeyecektir.
Tesislerin kendi milli ürünleriyle çalışamayıp, dışardan ithalat yoluyla tamamlanması demek herbirimizin cebinden çıkacak para kaybı demektir ve dolayısıyla ekonomiye de büyük zararı olacaktır. Kısa bir süre öncesinde nişasta bazlı şekerin ithalatıyla ilgili gümrük vergisinin sıfırlanması konusu da hiç katılmadığımız bir durum. Yerli ve milli olan ne varsa yerinde kalsın ve üretime devam etsin. Bizim isteğimiz budur.” Diye konuştu.
Özcan; Ekonomik durumun da savaş nedeniyle ve Amerikanın Suriye üzerindeki emperyalist düşünce ve hedefleri doğrultusunda ister istemez olumsuz bir etki yarattığına vurgu yaparak,  “yabancı paraların aşırı değer kazanması enerji sektörüne de yansımakta , petrol fiyatları yükselmekte,toplum yaşamını her alanda etkilemekte . Özellikle turizm sektörü bundan  fazlasıyla etkilenmektedir. Umarım zaten iki senedir belini doğrultamayan turizm sektörü, bu sene bir darbe de buradan yemez.
Yerele baktığımızda genellikle belediyelerimiz, hem Büyükşehir hem de ilçe belediyelerimiz uyum içerisinde çalışmakta ve önemli yatırımlar, önemli hizmetler yapmaktalar. Zaten Büyükşehir belediyemiz ve ilçe belediyemiz hizmetleriyle ilgili bilgilendirme toplantılarını yaptılar. Biz bu hizmetlerden memnunuz ve vatandaşlarımızın da memnun olduğunu görüyoruz. Özellikle çöp toplama alanının düzenlenmesi,hatta enerji üretir bir halde yapılanması yıllardır süren çaltılık bölgesindeki çöpe bağlı  yangın, koku gibi sorunları çözmesi açısından büyük bir kazanç olacaktır.” Dedi.
Farklı konulara da değinen Özcan, Milli eğitim müdürlüğünün aldığı kararı da tartışmak gerektiğini ifade ederek; “  Milli Eğitim Müdürlüğü keşke bunu  öğrenci velileriyle, milas halkıyla konuşarak,kamuoyunun rızasını alarak sakarya ve merkez ortaokuluyla ilgili değişiklik kararlarını almış olsaydı. Biz bunu yanlış buluyoruz. Çünkü Sakarya ilkokulu 1922 yılında kurulmuş,yüz yıla yakın geçmişiyle pek çoğumuzun okuduğu ve mezun olduğu bir okul, keza merkez ortaokulu da 1932 yılında kurulmuş çok kimsenin okuyup,mezun olduğu bir okul. İşte eğitim belleği, Kent Belleği derseniz bu iki okul tam manasıyla birer arşivdir. Bunları değiştirmek, bu değerleri karıştırmak unutulmasına neden olur. O nedenle Sakarya’nın ilkokul olarak, Merkez’in de ortaokul olarak düzenlenmesi konusunda biz Milas’ta yaşayanlar olarak Milli Eğitim Müdürümüzden istek ve talep içerisindeyiz. Bunu yakın zamanda kendisine giderek te kendisine söyleyeceğiz, talep edeceğiz. Bu tür değişikliklerin neye yararı vardır bilmiyorum. Bunun yerine eğitim kalitesini arttıracak, eğitimde fırsat eşitliğini geliştirecek tedbirlerin alınması daha doğru olacaktır” Diye konuştu. 
Suat Özcan konuşmasının bir bölümünü de Milasspora ayırarak, takımımız kendi liginde iki yıldır üst üste namaglûp şampiyon oldu. Ancak play of maçında BAL Ligine çıkamadı ama Milaslıların gönlünde onların başarılı sayacaklarını biliyorum. Bizim için de başarılıdır. Bu başarıda emeği olan başta Kulüp Başkanı olmak üzere, yöneticiler, antrenörler sporcular, malzemeciler, alt yapı antrenörleri bütün sporcu kardeşlerimize teşekkür ediyoruz. Bu çabalarının önümüzdeki sezonlarda da devam etmesini istiyoruz. Bu bir spordur. Eninde sonunda hedefe ulaşılacaktır ama bu sürecin kısa olması beklentisi de normaldir. Milas Belediyesi erkek voleybol takımı da birinci lige çıkmıştır. Bizim için büyük bir gururdur. Önümüzdeki yıl birinci lig takımlarının Milas’a gelecek olması, ilçemizin tanıtımı açısından çok önemlidir. Bu konuda Milas spor camiasının hazırlıklı olması lazım. Çünkü üst düzey takımlar, firma ve şirket takımları ilçemize gelecek. Bunlardan bir tanesi de Beşiktaş. Önümüzdeki sezon tüm sporseverleri voleybol ziyafeti için şimdiden salonlara davet ediyorum” Dedi.  Kısıtlı olanaklarla spor yapmaya çalışarak birinci amatör kümeye yükselen Milas Gençlikspor ve süper amatör ligine çıkan Milas Belediyesi Beçin Gençlikspor ile birlikte tüm takımları kutlayan Özcan, tüm vatandaşlarımızı da sağlık için spor yapmaya davet etti.
Konuşmasının son bölümüne bıraktığı bir konuya da değinen Özcan, AK PARTİ rejiminin kendi bürokrasisini yarattığına dikkat çekti. “Farklı görüşleri dikkate almayan bir anlayışa sahipler. Bunu ilçemizde zaman zaman görüyoruz, kendilerinden başka yönetici, temsilci, başkanları görmeyerek etkinlikleri yürütmekteler. Bu doğru bir şey değil. Bu kentin seçilmiş insanlarına kayıtsız kalmak, görmezden gelmek veya onları yok saymak hiç kimseye bir şey kazandırmaz. Bu konuda vatandaşlarımızın önemli bir tepkisi vardır. Bunu da ifade etmek gerekir. Fuar etkinliklerinde, diğer sosyal ve kültürel etkinliklerde muhalefetten kişileri yok saymak, tek parti rejimini yaratmak istediklerini düşünmemizi sağlıyor. Bu kentteki farklılıklar zenginliğimizdir, birbirimize daha sıcak yaklaşmamız lazım. Sözle eylemin birbirine uyması lazım.” Dedi.