Milas Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Hayrettin Gönül, yazılı bir açıklama yaparak Malazgirt Zaferinin 948. yılını kutladı.
“Atalarımızın asırlar öncesinden adımladığı Anadolu toprakları, en son 948 yıl önce tamda bugün bir Cuma vakti Sultan Alparslan öncülüğünde Kahraman Ordusu ile Destansı bir cenk ile Malazgirt'ten girmiş ve ilk Cuma Namazını Anı harabelerinde eda etmişlerdir." diyen Milas Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Başkanı Hayrettin Gönül mesajında şu ifadelere yer verdi:
"O günden bugüne geçen süre zarfında, her dönem Anadolu topraklarında nice badireler, ihanetler, fetretler atlatsakta haçlı oyunlarına hiç bir zaman boyun eğmemiş, aksine bitti denilen anda yeniden dirilmiş ve topraklarımızı aynı heyecan ve şefk ile canımız pahasına savunmuş, asla vazgeçmemiş her ihanette Kahraman Milletimizce tekrar Destanlar yazılmıştır.
Nice Kahramanlar yetiştiren Anadolu toprakları bir o kadar da ihanet odaklarının planlarına, sinsi oyunlara, bölücü piyonlarında uzun vadeli barınmasına sabırla tahammül etmiştir. Maalesef dün'ü tez unutan aziz milletimiz, her müfteri ve zul halden son hadde gelene kadar tedbirkar davranamamış ve her ihanet oyununda geç uyanmaya kendine adet edinmiştir. Topraklarımızda yıllardır süren entrikalar koltuk altında daimi haç taşıyanlarca dillerde ve ekranlarda kimi zaman Yüce dinimiz İslâm, kimi zaman da Atatürk üzerinden kandırılmış, uyutulmuş, avutulmuş ve uyuşturulmuş, gerçekler böylece maskelenmiş ve Ülkemiz alttan alta oyulmaya maruz kalmıştır.
Oysaki asırlar öncesi Ötüken'den yükselen Bilge Kağan'ın vasiyetinde geçen şu öğüt; "Türk Milleti, tokluğun kıymetini bilmezsin, acıksan doyacağını düşünmezsin. Bir de doysan acıkacağını düşünmezsin. Öyle olduğun için seni besleyip doyurmuş olan Kağan'ının sözünü almadan her yere gittin. Oralarda hep mahvoldun ve yok edildin. Oralarda geri kalanınla, her yere zayıflayarak, ölerek yürüyordun.
Tanrı buyurduğu için, kendim devletli olduğum için Kağan olarak Taht'a oturdum. Kağan oturup aç, fakir milleti hep derleyip topladım. Fakir milleti zengin kıldım. Az milleti çok yaptım. Yoksa bu sözlerimde yalan var mı?" vasiyeti bizlere en güzel öğüt olarak dururken, bundan ders almayan bizler dünden bugün'e hala dış destekli iç piyonların algı ve kandırmacalarına maruz kalmakta ve algılarına zaman zaman yenik düşmekteyiz.
Aziz Milletim ebediyen Yurt edindiğimiz bu topraklarda, her zaman uyanık ve ayık olmak, diri ve bir durmak, heran saldırılara karşıda savunmaya hazır ve fikr-i dinç olmak zorundadır. Bir Vatanımız vardır ve bu Vatanımız ilelebet Türk toprakları olarak kalacaktır.
Burada varlığımız daimi oldukça kesin olan bir şey vardır ki, buda topraklarımızda asla bitmeyecek olan entrika ve bizans oyunlarıdır. Haç'ın Hilâl'e olan nefret ve kini hiç bir zaman bitmeyecektir. Buna istinaden her zaman haykırıyoruz ki; Türk milleti bizans artıklarına hiç bir zaman boyun eğmeyecek ve asla yenilmeyecektir. Alparslanların, Fatihlerin ve Atatürk'ün torunları olarak asla buna müsade göstermeyeceğiz.
Malazgirt Zaferinin 948. yılı vesilesi ile belirtmek isterim ki, diğer bir konu olan bu zaferimizin ekranlara ve perdelere hala yansıtılamamış olması yine içimizde duran bir ukte olarak yer almaktadır. Tarihi, zaferler ve destanlarla dolu olan aziz milletimiz gereksiz onca sinema ve dizi ile uyuşturulurken, en büyük hakkı olan Malazgirt zaferi gibi gerçek destanlardan mahrum bırakılmaktadır. Ümit ediyoruz ki, işinin ustası olan ve milli şuur sahibi alanında uzman yazar, yapımcı ve yönetmenlerce Malazgirt savaşı ve diğer Kahramanlık destanlarımız beyaz perdeye uyarlanarak bu yapımları gururla izlemek nasip olur.
Bu duygu ve düşünceler ile büyük Türk milletinin Malazgirt zaferini kutluyor, başta büyük Komutan Sultan Alparslan olmak üzere, Malazgirt ovasında büyük bir destan yazan Kahraman Ordumuzu rahmet ve minnet ile yâd ediyorum.
Emanet ettikleri topraklar, İsrafil sûr'u üfleyene dek var olacaktır. Varlığımız Türk varlığına armağan olsun.”
Yorum Yazın