‘Dayanışma Yemeği’nde buluştular…

Havuzbaşı Restaurant’ta gerçekleşen Birlik ve Dayanışma Yemeği’ne; Yerel Yönetimlerden Sorumlu CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun, CHP Muğla Milletvekilleri; Mürsel Alban, Suat Özcan, Av. Burak Erbay, Süleyman Girgin, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün, CHP Muğla İl Başkanı Adem Zeybekoğlu, Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat, Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş, Yatağan Belediye Başkanı H. Haşmet Işık, Milas İlçe örgütünün yanı sıra, tüm ilçe yönetim kurulu üyeleri, Milas İlçe kadın ve gençlik kollarının başkan ve üyeleri, CHP Muğla İl Gençlik Kolları Başkanı Bekir Perçin, eski dönem Muğla milletvekilleri, CHP’li belediye meclis üyeleri, ilçemizdeki sivil toplum kuruluşu, oda ve derneklerin başkan ve yöneticileri, çok sayıda mahalle muhtarı ve kalabalık bir partili grup katıldı. “AMAÇ HÂSIL OLMUŞTUR” Gecenin açılış konuşması, ev sahibi olarak CHP Milas İlçe Başkanı Hüseyin Çöllüoğlu tarafından yapıldı. İlçe Başkanı Çöllüoğlu, tüm ilçe yönetim kurulu, kadın ve gençlik kolları başkanlarını da yanına davet ederek, geceye katılan konuklara ‘hoş geldiniz’ dedi ve sözü Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat’a bıraktı. Başkan Tokat; “Bu organizasyon, ilçe örgütümüzün desteklenmesi kadar, bir araya gelerek hasret gidermemiz için de düşünülmüş bir organizasyondur. Görüldüğü gibi de amaç hasıl olmuş, her iki amaç da gerçekleşmiş. Bu nedenle başarılı ve yerinde bir organizasyon olduğunu söyleyebilirim. Milas ilçe örgütü; çalışkan, üretken ve sonuç alan bir ilçe örgütüdür. Birlik ve beraberlik içerisinde hareket eden, sıkıntı ve çelişkilerden daha çok üretimi ve çalışmayı ön plana çıkaran örgüttür. Bu sebeple, bu uyumu sağlayan ve kendilerine destek olan bütün birimlerimize, bütün üyelerimize sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. Milas Belediyesi de üretken bir belediyedir. Türkiye’de, köy sayısı en fazla olan ilçelerden birisi olması itibariyle gerek merkezde, gerek kırsalda ekonomik sıkıntılarına rağmen iyi hizmet üretmeye gayret gösteren, bu anlamda da çevrenin takdirini kazanan bir belediyedir ve aynı zamanda Milas Belediyesi, ilçe örgütü ile de uyumlu bir belediyedir. Bugüne kadar bir sıkıntı ya da çelişki yaşayan bir belediye değildir. Bu sebeple, önümüzdeki süreci iyi götürmek ve iyi sonuç almak adına ilçe örgütümüzle, belediyemizle var gücümüzle çalıştığımızı, en iyi sonucu almak için uğraştığımızı hepinizin, özellikle bilmesini istiyorum. Genel merkezimizin de bu çerçevede değerlendirmesini istiyoruz. Sizleri bu güzel tabloda görmekten ve bizleri bu şekilde desteklemenizden son derece mutlu olduk, onur ve gurur duyduğumuzu belirterek, katıldığınız için hepinize teşekkür ediyorum” dedi. “BU PARTİNİN İÇİNE AK PARTİ’NİN ELİNİ SOKMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ” Milas Belediye Başkanı Muhammet Tokat’ın ardından kürsüye, CHP Muğla Milletvekili Mürsel Alban geldi. Milletvekili Alban; “Bugün bizlere çok fazla konuşmak düşmez. Çünkü aramızda Sayın Genel Başkan Yardımcımız var. Dolayısıyla sözü, sıradaki milletvekili arkadaşıma bırakacağım ancak herkes şunu iyi bilsin: Cumhuriyet Halk Partisi; kadınıyla, genciyle, il ve ilçe başkanıyla, örgütüyle, belediye başkanlarıyla, genel başkanı ve genel merkez yöneticileriyle dipdiri, dimdik ayakta olacaktır ve bu partinin içine AKP’nin elini sokmasına hiçbir zaman müsaade edilmeyecektir” dedi. “CHP, ‘TEK ADAM’ YÖNETİMİNE KARŞI DİRENEN TEK KALEDİR” Milletvekili Alban’ın ardından bu kez kürsüye, CHP Muğla Milletvekili Suat Özcan geldi. Milletvekili Özcan ise şunları söyledi: “Ben de ev sahibi olarak zamanınızı fazla almak istemiyorum. 9,5 sene ilçe başkanlığı yaptım. Büyük bir gurur ve mutlulukla, başta beraber çalıştığımız şimdiki ve daha önceki yönetim kurulu üyesi arkadaşlarıma, belediye başkanım Muhammet Tokat’a, Büyükşehir Belediye Başkanım Dr. Osman Gürün’e, siz partililerimize, kısaca Cumhuriyet Halk Partisi ailesine çok teşekkür ediyorum. Bu süre zarfında ve ayrıca sizlerin desteği ve genel merkezimizin takdiriyle milletvekili olma sıfatına eriştik, bu nedenle de ayrıca teşekkür ediyorum. Cumhuriyet Halk Partisi, ‘Tek adam’ yönetimine karşı direnen tek kaledir. Cumhuriyet Halk Partisi’nden başka direnecek kale yoktur. Bu nedenle birlikteliğimizi ve gücümüz hep birlikte ve sürekli olarak, bu iktidar gidene, biz iktidar olana kadar sürdürmeliyiz.” Milletvekili Özcan’ın ardından kürsüye, CHP Muğla Milletvekili Av. Burak Erbay geldi. Hukuk kimliği olduğunu belirterek, seçilmelerinin ardından TBMM’ndeki kısa zaman dilimindeki çalışmalardan söz eden Erbay şöyle devam etti: “BİZİM, MUSTAFA KEMAL’E SÖZÜMÜZ VAR” “Bir seçimi hep beraber atlattık. Yaklaşık 50 gün boyunca sıcak ve Ramazan ayı nedeniyle zorlu bir süreç yaşadık ama coşkuyla, Mustafa Kemal’in coşkusuyla-sevgisiyle, ülke ve bayrak sevgisiyle hep beraber dolaştık. Muğla için güzel bir sonuç aldığımızı düşünüyorum. Bu nedenle, seçim sürecinde emek veren bütün partililerimize çok teşekkür ediyorum. Seçimler bitti, meclis oluştu ve yemin töreninin ardından tatile girildi ancak ne hikmetse apar topar bizi tekrar meclise çağırdılar. Bir takım yasaları geçirme ihtiyacı duydular. Dediler ki OHAL’i kaldırıyoruz, askerlik yasası adı altında bazı yasal düzenlemeler yapıldı ve maalesef gidip gördük ki OHAL’i kaldırıyoruz derken, süreyi uzattıklarını gördük. Askerlik yasası dediler, askerlik yasasının içinde Kanal İstanbul ile ilgili bazı yasaları geçirdiler. Sağlık sektöründe bazı şirketler kurarak, gelecekle ilgili bir takım planlamalar yaptılar. Siz bu süreçte ne yaptınız diye sorarsanız, elimizden geldiği kadar komisyonlarda ve mecliste direndik. Yaptıklarının yanlış olduğunu, ülkeye zarar vereceğini anlatmaya çalıştık. En azından tarihe bazı notların düşmesini sağladık. Bundan sonraki süreçte de her ne kadar meclisi etkisizleştirmeye çalışsalar da biz buna müsaade etmeyeceğiz. Bütün milletvekili arkadaşlarımızla; Soma Davası’nda, ODTÜ’de gözaltına alınanların ve geçen gün Cem Evleri’ne yapılan saldırıda nasıl ki milletvekillerimizle kol kola girerek, insanların gözaltına alınmasına engel olduysak, bundan sonra da Cumhuriyet Halk Partisi olarak karşılarına dikilecek, elimizden geleni yapacağız. Zorlu bir süreç bekliyor bizi… Kimi zaman istediğimiz sonucu alamazsak da ülkeyi terk edip gidecek halimiz de, eve kapanacak halimiz de yok. Dolayısıyla mücadele etmemiz gerekiyor. Hep beraber ülkemize sahip çıkmamız gerekiyor. Çünkü bizim Uğur Mumcu’ya, Ahmet Taner Kışlalı’ya, Berkin Elvan’a, en önemlisi Mustafa Kemal’e sözümüz var. Bundan sonra da omuz omuza mücadeleye devam edeceğiz.” “CHP, BU ÜLKENİN VE CUMHURİYETİN ÇİMENTOSUDUR” Erbay’ın ardından bu kez kürsüye CHP Muğla Milletvekili Süleyman Girgin geldi. Eski bir maden çalışanı olan Girgin, kendisi gibi CHP Milas İlçe Başkanı Hüseyin Çöllüoğlu’nun da bir maden çalışanı olduğunu belirterek; “Bir arada olmaktan ve birlikte çalışmaktan gurur duyuyorum. Emek en yüce değerdir diyen partimizde şu anda iki madenci yan yanayız. Dayanışma yemeğimizden; hayatı yaratan o nasırlı ellere, fabrikalarda-tarlalarda ömrünü çürütenlere, ekmeği pişirenlere, çöpleri toplayanlara, binaları yapanlara selam olsun. 16 Nisan referandumundan sonra 24 Haziran’da bir seçim gerçekleştirdik. Yeni dönemde artık parlamentoda hükümet yok. Hükümet, parlamentodan çıkmıyor. Bunun bilincindeyiz. Düne kadar; yargı vesayetinden, askeri vesayetten söz edenler bugün itibariyle parlamentoyu sarayın vesayeti altına almak için çok önemli mesafe almışlardır. Az önce Burak vekilim söyledi. Meclise iki yasa geldi. Ben özellikle Kanal İstanbul ile ilgili bir şeyler söylemek istiyorum. ‘Cambaza bak, cambaza bak’ der iken, paketin içine Kanal İstanbul’u sıkıştırdılar ve kamuoyunda da tartışılmasını engellediler. Kimine göre 30, kimilerine göre de 40-50 milyar dolardan bahsedilen Kanal İstanbul projesi, bir rant projesidir. Bunun tartışılması, bedelli askerlik tartışmaları arasında kaynatıldı. Madem bu kadar paramız var; neden fabrikalar yapmıyoruz? Tarıma ve hayvancılığa niye bu parayı harcamıyoruz? Üstelik bu Kanal İstanbul Projesi, yap-işlet-devret modeliyle yapılacakmış. Yani şimdiye kadar yatmadığımız hastanelere ödediğimiz, geçmediğimiz köprülere ödediğimiz parayı bundan sonra da geçmediğimiz kanallar için ödeyeceğiz. Demokrasimizin riske maruz kalmasıyla karşı karşıyayız. Böyle bir dönemde, Cumhuriyet Halk Partisi’ne ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin bütün neferlerine şöyle bir görev düşmektedir. Birbirimize en fazla tutunması gereken günlerden geçmekteyiz. Şu veya bu şekilde bütün sorunlarımızı aşarız. Cumhuriyetin çimentosudur Cumhuriyet Halk Partisi… Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nin neferleri, asla ve asla bu ülkede istibdat rejimine ve karanlığa geçit vermeyecektir. Son söz olarak, 24 Haziran’da kazananların vaatleri; imar affı, adli suçlular için af, vergi affı idi. Kaybedenlerin vaatleri ise; demokrasi, eşitlik, özgürlük, hak ve hukuk… Şimdi buradan sormak istiyorum: eşitlik yenilir mi? Özgürlük yenilir mi? Sandık ve demokrasiyle eşitlik asla mağlup olmaz. Yok öyle umutları yitirmek. Aynı gökyüzü altında bir direniştir yaşamak diyorum.” “BİRBİRİMİZE GÜVENMEYE VE BİRLİKTELİĞE İHTİYACIMIZ VAR” Milletvekillerin ardından Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün mikrofona davet edildi. Başkan Gürün; “Gerçekten Milas ilçe örgütünü kutluyorum. Öyle bir zamanda bu toplantıyı yaptılar ki, hepimizin ihtiyacı olan bir araya gelmek, biraz halleşmek ve sohbet etmek… Bir arada olmanın en fazla ihtiyaç duyulduğu bir anda bizi bir araya topladılar. Zamanlama açısından son derece doğru bir karar. Bu anlamda ilçe başkanına ve ilçe örgütüne teşekkür ediyorum. Çok önemli bir seçimden geçtik ve Muğla adına düşündüğümüzde, başarılı olduğumuzu söyleyebilirim. Türkiye genelindeki başarı ve diğer konuları tartışıp, hep birlikte değerlendireceğiz ama siyaset, sürekli bir zaman dilimi ve hiçbir zaman bitmeyen bir süreçtir. Bu kez de önümüzde yerel yönetimler seçimleri var. Yerel yönetimler seçimine şimdiden hazır olmamız ve hep birlikte yeni bir enerjiyle örgütümüze yakışan bir mücadeleyi verip başarıyı yakalamamız gerekiyor. Öncelikle kendi görevimizi yapalım, daha sonra başkalarının ne yapıp yapmadığını eleştirelim. Muğla olarak şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim ki 7 milletvekilinin 4’nü kazandık ve 4 vekilimizi parlamentoya ve Cumhuriyet Halk Partisi gurubuna gönderdik. Bu, önemli bir gurur ve bu nedenle tüm örgütlerimize ve partililerimize teşekkür ediyoruz. Yerel seçimler için yeniden enerjimizi toplayıp, yola çıkalım. Çünkü süreç çok önemli ve bundan sonra siyaset yapmak çok daha zor olacak. Yeni bir rejim var ve o rejimi tek başına temsil eden bir güç var. Çok büyük bir yetkiye sahip… Her türlü şey ile karşılaşabiliriz. Bu anlamda birbirimize güvenmeye, dayanışmaya ve birlikteliğe ihtiyaç var. Bunu yapacağımıza inanıyorum. Önümüzdeki yerel seçimlerde de Cumhuriyet Halk Partisi Muğla örgütü yine büyük bir başarının altına imza atacak. Yolunuz açık olsun” diyerek tüm katılımcılara teşekkür etti. “CUMHURİYET REJİMİ YIKILDI, TEK ADAM REJİMİ BAŞLADI” CHP Muğla İl Başkanı Adem Zeybekoğlu da gece bir konuşma yaptı. İl Başkanı Zeybekoğlu ise şunları söyledi. “24 Haziran seçimlerinden sonra gündemimizde olmaması gereken bir kurultay süreci yaşıyoruz. Bu kurultay sürecini bir süre izledikten sonra il başkanları olarak Ankara’da toplandık. Ankara öncesinde ise tüm ilçe ve belediye başkanlarımın görüşlerini aldım. 59 il başkanının katıldığı toplantıda, bu kurultayın olmaması gerektiğini, sosyal medya üzerinden hemen her gün partimizin tartışılmasının doğru olmadığını belirttik. Bunların bir an önce son bulmasını arzu ettiğimizi vurguladık. Hepimiz bilmeliyiz ki Cumhuriyet Halk Partisi bu ülkenin kuruluş ve kurtuluş partisidir. Bu parti hiçbir zaman teslim olmayacaktır. Bugün ülkemizde, Cumhuriyet rejimi yıkılmış, ‘Tek adam’ rejimi başlamıştır ancak hayat devam ediyor. Hayat devam ettiği müddetçe de mücadelemiz de devam edecektir. Bu konuda hiç kimsenin şüphesi olmasın. Diren Milas, Diren Muğla ve Diren Türkiye diyorum.” “KAZANAN BİZ OLACAĞIZ” CHP Milas ilçe örgütü tarafından düzenlenen Birlik ve Dayanışma Yemeği’nde son konuşmayı, Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun yaptı. Kurultay süreci ve yaklaşan yerel seçimlere ilişkin bir konuşma yapan Torun, şunları söyledi: “Birlik ve dayanışmaya her zamankinden daha çok ihtiyacımız var. Çünkü çok zor ve çok önemli günlerden geçiyoruz. Kısa bir süre önce bir 24 Haziran genel ve cumhurbaşkanı seçimleri yaşadık. İstediğimiz sonucu alamadık ama elimizden gelen her türlü mücadeleyi verdik. Referandum sürecini ele aldığımızda bir ‘Hayır’ bloğunu oluşturduk. Ardından bir ‘Adalet Yürüyüşü’ ve ‘Adalet Kurultayı’ gerçekleştirdik. 24 Haziran öncesi de demokrasiye önemli bir katkı sağlayarak, parlamentoda bütün düşüncelerin temsil edilmesini sağlama adına ‘15’ler hareketini yaptık. Ardından ‘Millet İttifakı’nı kurduk, seçim sürecine başladık. Partimizde 16 yıl milletvekilliği yapmış, grup başkan vekilliği görevini yapan, içimizden biri ve partimizin bir değeri olan arkadaşımızı, Sayın Muharrem İnce’yi, cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdik. Seçim sonuçlarına bakıldığında ise gerçekten Muğla örgütünü yürekten kutluyorum. Türkiye genelinde en yüksek oranda oy alan bir il oldu, Muğla… Bu vesile ile emeği geçen, katkıda bulunan tüm yoldaşlarıma gönülden teşekkür ediyorum. İnanıyorum ki TBMM’ne gönderdikleri milletvekillerimiz de orada Muğla’mızı ve partimizi başarıyla temsil edecekler ve her ne kadar TBMM’ni yetkisizleştirmek isteseler de Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu o mecliste Cumhuriyet Halk Parti’sinin milletvekilleri yine o iradeyi göstereceklerdir. Düşünün, daha YSK resmi seçim sonuçlarını açıklamadan maalesef bir kurultay süreci ile karşı karşıya kaldık. Aslında gönül isterdi ki öncelikle seçim sonuçlarını kendi içimizde tartışalım, değerlendirelim, nerde eksik yaptık, doğrularımız neydi… Öncelikle bunları sağlıklı bir şekilde yaptıktan sonra elbette delegemizin vereceği karara saygı gösterir ve gereğini yapardık. Çünkü yenilik, çünkü değişim her zaman iyidir. Kimse de yeniliğin ve değişimin önüne geçemez. Zaten ne sayın genel başkanımızın, ne de partimizdeki üst düzey organların böyle bir niyeti yok. Maalesef hemen seçim sonrası partimizde, içe dönük bir mücadele başladı. Oysa TBMM’de hemen her gün bazı yeni kararnameler çıkarılıyor. Konuşulmadan, tartışılmadan meclis gündeminden gelip geçiyor. Bizim bunlarla mücadele etmemiz gerekirken, cumhurbaşkanlı hükümet sisteminin ülkeye vereceği olumsuzluklarla mücadele etmemiz gerekirken biz maalesef yine içe dönük bir mücadeleye başladık. Değişim mi? Elbette ki değişim… Yenilik mi? Elbette ki yenilik… Özeleştiri yapmak mı? Elbette ancak isterdik ki bunu ortak akıl ile gerçekleştirelim. Süreci hep beraber yönetelim. Çünkü bizim ayrımız-gayrımız yok, birbirimizden başka dostumuz da yok. Sonuçta delegelerimizin özgür iradesi bu süreci belirleyecek. Bizler de o karara saygılıyız ama karar ne olursa olsun mutlaka bir arada olmaya, bu yolu birlikte yürümeye mecburuz. Ne yazık ki, ‘imza atanlar, atmayanlar’ diye bir ayrışmayı da bu süreç ortaya çıkardı. Bunu, sonuç ne olursa olsun telafi etmek zorundayız. Çünkü her an erken bir yerel seçimler ile karşı karşıya gelebiliriz. İster erken, isterse vaktinde olsun, o seçimlere bugünden hazır olmalıyız ve mutlaka yerel seçimlerde daha çok belediye kazanarak, yerelde iktidar olmalıyız. Ala moral bozmak yok. Motivasyonumuzu kaybetmek yok. Asla yılmak yok. Cumhuriyeti kuranlar, bu ülkede demokrasiyi getirmek için mücadele verenler yılmadı, biz de yılmayacağız. Sonuçta bu ülkenin geleceğiyle ilgili doğru şeyler söylüyor, doğru projeler üretiyoruz. Biz, 24 Haziran seçimlerinde; emek dedik, demokrasi dedik, ekonomi, eşitlik, hukuk, adalet dedik ama maalesef tek adam yönetimi korkuyla, baskıyla, orantısız güç ile mücadele verdiler. Bir parti devletine karşı mücadele ettik. Belki Muğla’da yerel yönetimler biz de olduğu için çok fazla sorun yaşanmadı ancak ülkenin birçok yerinde ciddi olumsuzluklar yaşandı. Bu ülkede mutlaka yeniden parlamenter sistemi hayata geçireceğiz. Sürdürülebilir ekonomi, dış politika, toplumsal barış yeniden tesis edilecek. Çünkü kazanan biz olacağız.” ROZET TAKMA TÖRENİ… PASTA VE EĞLENCE… Yapılan konuşmaların ardından partiye yeni katılım sağlayanlara rozetleri takılırken, ardından gece için hazırlanan pasta; genel başkan yardımcısı, milletvekilleri, il ve ilçe başkanları, belediye başkanları ve yeni katılanlarla birlikte kesildi. Gece, canlı müzik eşliğinde devam ederken, genel başkan yardımcısı ve vekiller dahil olmak üzere konuklar, yöresel zeybek oyunu oynadılar.