Bulaşıcı bir hastalık olup özellikle anaokullarında daha yaygın seyreden influenza gribi her kış sıklıkla gözüküyor.
Yetişkinlerde kalp yetmezliği gibi rahatsızlık yoksa 10 günlük süreçte hastalıktan tamamiyle atlatılabiliyor.Önleyici bir tedbiri olmayan influenza ise yaşlılarda ve yeni doğanlarda daha zorlu bir süreç yaşatıyor.Burun akıntısı, ateş, kas ağrıları gibi erken belirtileri olan influenza gribi nefes darlığı ile birlikte seyrettiğinde akciğerlere de temas ettiğini gösteriyor; o zaman hastalığın süreci daha uzun oluyor. Grip salgınına karşı anne ve babaları uyaran Uzm. Dr. Gonca Özmen, çocukları enfeksiyonel hastalıklardan korumanın yollarını anlatıyor. Nezle ve grip salgını tüm hızıyla sürüyor. Birçok çocuk, bu enfeksiyon hastalıkları nedeniyle sıkıntılı zamanlar yaşıyor. Grip ve nezle dendiğinde de akla ilk olarak burun akıntısı ve öksürme gibi belirtiler geliyor. Kişiden kişiye kolaylıkla geçiş yapabilen bu hastalıklar, hastalığı taşıyan kişilerin öksürmesi ve bu sırada havaya dağılan mikroplu su damlacıklarını diğer kişilerin solumasıyla yayılıyor. Daha ağır tablolar ise virüslerin akciğerlere yerleşmesiyle oluşuyor. Oldukça ciddiye alınması gereken grip, 65 yaşı geçen kişilerde, kalp hastalarında, çocuklarda ve bebeklerde önemli sağlık problemlerine yol açabiliyor.Çoğunlukla burun akıntısı ile başlayan ve genellikle griple karıştırılan nezle, çocuklar ve bebeklerde en sık rastlanan hastalıklardandır. Her ne kadar griple nezlenin bulguları birbirine benzese de, iki hastalığa da neden olan etkenler değişiklik gösterir. Burun, boğaz ve soluk borusunda oluşan ve viral bir hastalık olan nezle; akciğerleri ve kulakları olumsuz etkileyebiliyor. Bu nedenle bebek ve çocuklarda görülen nezleler önemsenmelidir.Nezlesi olduğundan emin olunan bebeklere yapılabilecek en uygun uygulama, bebeğin varsa ateşinin düşürülmesi ve salgısının sulandırılmasıdır. Tüm viral hastalıklarda görüldüğü gibi nezlede de ilk 48 saatte yüksek ateş oluşabilir. Yüksek ateş problemiyle karşılaşıldığında ise bebeğe ılık bir banyo yaptırılmalı, ardından da ince giydirilmelidir. Eğer bebeğin ateşi 38°C’yi geçtiyse ve bebek iyice huzursuzlandıysa, ateş düşürücü ilaç verilebilir. Fakat bu durum 2 aydan küçük bebeklerde değişiklik gösterir. Çünkü 2 aydan küçük bebeklerde yaşanan ateş problemi ciddi hastalıkların habercisi olabilir. Nezleyle benzer gibi görünen grip de çok yaygın olan viral bir hastalıktır. Fakat grip, nezlenin aksine influenza virüsü sebebiyle oluşur. Bilhassa kış aylarında oldukça yoğun şekilde görülen grip, bebek ve çocuklar için ciddi riskler oluşturur. Gribin belirtileri arasında ise, burun akıntısı, ateş, öksürük, baş ağrısı ve eklem - kas ağrıları gibi semptomlar görülür. Tedavisinin ve ilaç kullanımının doktor gözetiminde olması önerilir. Yatak istirahati, parasetamol içeren ağrı kesicilerin kullanımı, yine gerekli ise burun temizliğinin yapılması, düzgün beslenme ve bol sıvı tüketimi tedavisinde önemlidir.Grip, bebekler kadar okul çağındaki çocukları da sıkça etkisi altına alır. Çocuklarda görülen gribin en belirgin özellikleri ise; burun akıntısı, yüksek ateş, üşüme ve tireme, öksürük, kusma, ishal, halsizlik ve baş-vücut ağrısıdır. Grip virüsü alındıktan sonra birkaç gün içinde ortaya çıkar ve ilk olarak üşüme belirtileri görülür. Devamında diğer belirtiler ortaya çıkar.Grip tedavisinde çocuğa bol sıvı tüketmesi sağlanmalı, yüksek ateş için ise ateş düşürücü verilmelidir. Vitamin ve mineral yönünden zengin sebze ve meyve verilmesi çocuğun iyileşmesine oldukça fayda sağlayacaktır. Ayrıca çocuk iyice dinlendirilmeli ve yorucu aktivitelerden mümkün olduğunca uzak tutulmalıdır. Hasta olan çocuk, tedavi sonrası 3-4 gün içerisinde iyileşir.Kış mevsiminde bebeklerin ve çocukların vücudu soğuk havaya uyum sağlamak için daha fazla enerji harcar ve güçsüz düşer. Vücut bu nedenle enfeksiyonlara yatkın hale gelir. Ayrıca yine bu mevsimde mikroorganizmaların havadaki yoğunlukları da artar. Bebeklerin ve çocukların hem kapalı hem de kalabalık ortamlarda sıklıkla bulunması da hastalıkların artmasına neden olur.Çocuklar, ne üşütecek ne de terletecek şekilde giydirilmemelidir. Ailelerin çocuklarını giydirirken de belli durumları göz önünde bulundurmalarında fayda vardır. Örneğin; çocuğu aşırı üşütmek veya aşırı terletmekten kaçınılmalıdır. Çocukların soğukta kalarak hassaslaşan vücutlarının enfeksiyon kapma riski artar. Ancak sırf bu nedenle terlemelerine neden olacak kalın kıyafetlerden de kaçınılması gerekmektedir. Çocuklar yorgun ve uykusuz olduklarında vücut dirençleri de düşer ve daha kolay hastalanabilirler. Bu nedenle çocuklarda uyku düzeni özellikle kış aylarında daha da önem kazanmaktadır.
Yorum Yazın